Bu mezheplerin görüşlerini desteklemek için binlerce hadis uydurdular. Allah'ın dinine karşı uydurulan paralel dine uydular. İslam toplumları maalesef kendi ürettikleri kültürü de din diye uyguladılar.
Kendi ürettikleri kültürü Eleştirerek yenilemek yerine kendi ürettikleri kültürü tabulaştırdılar. Kelamcıların ürettiği kelam tapulaşınca akait oldu. Fıkıhçıların ürettiği fıkıh tapulaşınca Din oldu. Hadisçilerin ürettiği hadis tapulaşınca NAS oldu. Bu ilimleri vahiy kuran doğurmuştu. Hepsinin kaynağında kuran vardı. Bu ilimler vahye arz etmek yerine vahiy bu ilimlere arz edilir hale geldi. İşte o zaman asıl ile usul. Usul ile kuran yer değiştirdi İslam din’i katı kurallı bir din oldu.
Kuran’ın ilk emri oku emrini okuyup algılayıp anlayamadılar. Dini, ibadet din’i olarak anladılar. Kâinat kitabını hiç okuyamadılar Allah’ın Esma-ül Hüsna’sının sıfatlarını keşfedemediler, ilim müminin yitik malıdır onu nerde bulursan yakala al sözü sadece dillerde kaldı. Kâinat kitabını okumayan ilahi kelamı da okumaz: zira kâinatın dilini işitmeyen biri vahyin dilini de işitmez.
Bunları anlayıp İslam ümmetinin önünü açamadılar. İslam ülkeleri yönetimleri ümmetin önüne set çektiler. Ve evrensel dünya ile yarışacak eğitim verilmedi. Toplumlarla bağlar koptu İslam ümmeti sahipsiz ve öksüz kaldı, İtilip kakıldı. Bu sahipsiz nesil ise sel suları gibi sağa sola savrulup akmaya başladı. Bu boş akış ise diğer ülkelerin kültürü ve ideolojilerini beraberinde getirdi.
Biz ise, ya batılı, ya da Yahudileri veya Amerika’yı suçladık. Bu ülkeler de diğer birçok ülkeler de bu başıboş kalan insanları kendi ülkelerine bir tufan gibi kullandılar. Kendi çarpık görüşlerini de İslam ümmetine ülkesine ve din’e karşı zehir gibi kullandırdılar. Biz ise geri kalmışlığın sebebini bulmuştuk İslam dini.
Maalesef medeniyet yerine medrese kültürü ilmi oluşturuldu, din cami imamlarına, ahlak ise medreseye kaldı. Layık çağdaş okullarda ise din dersi ve kültürü okutuldu. Eğitim kurumları yabancı menşeli ideolojileri benimsediler. Devlet millet düşmanı yeni nesiller ortaya çıkardılar. Maalesef diğer İslam ülkeleri de aynı. Kuran okudular birbirleriyle savaş ettiler.
Birbirlerini düşman ilan ettiler. Her ülke ve insanları din’in tek sahibi gibi davrandılar. Sakallı cübbeli din adamları ürettiler Ve kendilerini de bu dinin koruyucusu olarak gördüler. O insanların beşeri bilgisi görüşü ilahi bilginin önüne geçti. Hadisleri vahyin önüne koyup ilahi görüş ilan ettiler.
Din elden gidiyor telaşına kapıldılar. Dini elde tutmak için her yol mubah sayıldı. Kuran’ın iki ayağının yanına üçüncü bir ayak daha ilave ettiler. Bu üçüncü ayak onların zannı oldu, üzerine de Nas ismi koydular. Bu üçüncü ayağı ele geçirenler, onu çerçici torbasına çevirdiler. Her şeyi din adına torbaya attılar ve bunu din diye anlattılar. Beyancılar ellerine geçen rivayeti. Burhancılar felsefe ve kültürü. İrfancılar is ilham keşif keramet rüya gibi her tür spekülatif ( havadan) bilgileri torbanın içine almışlardır. Bu derme devşirme takma ayak dinin ana ayağı sayıldı. Hevasını din edinen bu tipler Allah’ın dininin kemale erdirdiğini unuttular.
Bugün dininizi sizin için kemale erdirdim ve size olan nimetimi tamamladım. Ve ( Allah’a) teslimiyeti sizin için hayat tarzı olarak benimsedim. 5-Maide/3.
Yirmi üç yıl vahiy alan Peygamberi hadis tüccarlarının eline değersiz bir eşya gibi bıraktılar. Kuran’ı anlamadık imanı terk ettik. Peygamberi anlamadık dini terk ettik. Binlerce hadis yazdık bunu da Kuran ayetleri sandık, sarıldık. Kuran’ı okuduk hafız olduk, onu da duvara astık bekçi olduk. Ya açar bakarız nazmı celilin yaprağına ya üfler geçeriz bir ölünün toprağına elhamdülillah biz böyle bir ümmetiz.
Siz-siz olun Müslümanları tanımadan dinlemeden Kuran okuyarak Müslüman olun. Kaç yapmacık Müslümanlardan sığın İslam’a.
M Akif Ersoy. Muhammet ikbal.
M.İslamoğlu kitaplarından. Aliye İzzet Beğoviç. Batı ve doğu arasındaki İslam kitabı Prof dr Hayri kırbaş ahir zaman ilmihali. Prof. Dr. İbrahim Sarmış. Kuran’da kader kitabı