TÖVBE SADAKASI NE DEMEKTİR: Münafık ikiyüzlü ve cimri insanların yanına vardığınızda sizi baştan savmak için Allah adına size yemin edeceklerdir. Madem öyle sizde bırakın yakalarını, Çünkü onlar iğrençleşmiş varlıklardır.(9- Tevbe/95.)
Kendilerinden razı olasınız diye size yemin ediyorlar, Bilmiyorlar ki siz kendilerinden razı olsanız dahi Allah yoldan sapmış bir topluluktan asla razı olmayacaktır. (9-Tevbe/96.)
Bu tip insanlardan gönlü Allah yolunda harcadığı mal mülkte parada gözü kalanlarda var. Bu tip insanlar bela ve gazaba kendi kendilerini atarlar. (9-Tevbe/97.)
İğrençleşme aslında insan’ın kendine olan saygı ve özgüveni yitirme sürecinin son durağıdır. Burada kişilik ve münafık aklın, sahibini getirip bıraktığı aşalık konuma dikkat çekilmektedir. İğrençlik sadece olumlu değerlerin dibe vurması değil, aynı zamanda olumsuzlukların tavana vurması da tasvir eder.
Münafık aklın çalışma biçimi üretilen değeri tüketerek çıkar elde etme üzerine kuruludur. Böylesi bir akıl sahibini iğrençliğin çukuruna yuvarlamaya mahkûm eden bozulmuş olan ahlak ve aklıdır. Kuran bu aklın en kaba biçimine örnek olarak cahiliyenin örettiği ve cahiliye’yi üreten bedevi Arap aklını gösterir.
Bedevi Araplar köy ve kasabalılar, Kent şehir soylularından daha katıdırlar. Ve Allah’ın elçisine indirdiği hayat tarzının sınırlarını kurallarını kavramamaya daha yatkındırlar. Allah bu gerçeği çok iyi bilendir. (9-Tevbe/97.)
Bunun içindir ki Peygamberler anakentlere gönderilmiştir. Burada da bedevilik bir algı biçimidir. Ufuksuzluğunu ve kabalığı temsil eder. Tuzak bir insan’ın bir başka insan için tuzak kurar, tuzak acizliğinin ifadesidir. İnsanlar en büyük tuzakları kendi akıl ve iradelerine kurarlar. Bunlar hile, vicdan ve ahlak zaafı tiplerdir.
Çevrenizdeki insanlar arasında ikiyüzlüler ve şehir ahalisi arasında da ikiyüzlülükte zirveleşenler var, Sen onları tanımıyorsun, ama biz tanıyoruz. Onlara iki kat azap çektireceğiz, sonunda ise korkunç bir azaba sevk edileceklerdir.(9-Tevbe/101.)
Birde Allah’a sadakatlerini ifade için mallarından sunduklarını kabul et bu sayede onların temizlenmelerine ve mutlu olmalarına yol açmış olursun. Ve onları dua ile destekle. Çünkü senin duan onlar için bir gönül ferahlığıdır. Allah tüm duaları işitir ve kime neyi vereceğini çok iyi bilir.(9-Tevbe/103.)
İman Ağacı’nın verimliliği ürettiği değerler eylemle ispat edilir. Hata edip hatasını sahte bir özür ve yalandan bir mazeretle kapatmaya kalkan nazik münafıklar,
Buna bile ihtiyaç duymayan kaba bedevi münafıklar hem tüm ikiyüzlülüğü itibar etmek için tüm dünyevi getirileri kazanç sayarak zamanlarını Allah, a isyanla boşa harcarlar.
Ne var ki genellikle inkârcı insan önündeki hakikati yalanlamaya bayılır.(75-Kıyamet/5.)
BU AYETLER NİÇİN VE NEDEN KİMLER İÇİN İNMİŞTİR?
Peygamberimizin Tebuk savaşı seferine hazırlıkları yaptığı günlerde Medineli Kab-b ve Malik isminde iki münafık savaşa gitmemek için yalan yere mazeret uydurarak sefere gitmek istemediler. Ve sefere gitmek isteyenlerinde, mani olmaya çalıştılar ve mani de oldular. İnsanlardan birçoklarını da sefere gitmekten vaz geçirdiler. Peygamberimiz Tebuk Seferinden zaferle dönünce de. Bu münafık insanlar yine yalandan mazeretle Peygamberimize yaltaklık yapmaya kalktılar. Yüce Allah, da bunların yanlış ve sahte tutumlarını, Peygamberine bildirdi. Peygamberimiz de durumu bunlara haber verince de yaptıklarından utandılar. Bin pişman oldular ve Tevbe etmek istediler.
Yüce Allah da 9- Tevbe Suresinin-103. Ayetini indirdi.
Burada sözü edilen sadaka bir müminin arınmak için amacıyla yılda bir kez vermek zorunda olduğu sosyal bir vergidir. Bu ayet Tevbe sadakası olarak inmiştir. Tevbe sadakası içten gelerek Allah rızası için ve kendini temizlemek için fakirlere verilen gönüllü sadakadır.
Bu tür sadakaları Allah adına Hz Peygamberimiz almıştır, Bu onların tövbesinin de kabulüne işaret sayılmaktadır. İnsan yaşadığı zamanı onun ahir zamandır.
İnsan zaman sermayesini Allah’a isyanla zayi etmeyi sürdürür durur.(75-Kıyamet/5.)
NECVA SADAKASI NE DEMEKTİR?
Siz ey iman edenler Elçi ile özel görüşme talep ettiğinizde, münafıklardan seçilmeniz için görüşmenizden önce bir sadaka veriniz, Bu sizin için daha hayırlı ve daha iç arıtıcıdır yok eğer buna imkân bulamazsanız, iyi bilin ki Allah tarifsiz bir bağışlayıcı, eşsiz bir merhamet kaynağıdır. (58-Mucadile/ 12.)
NECVA: Bu bağlamda gizliliği de içeren özel görüşme vurgu kazanır. Muhtemelen Allah, Resulü ne yerli, yersiz gelen özel görüşme talepleri sadece rahatsız etmekle kalmıyor, çevreyi de huzursuz ediyordu. Belki Allah Resulü, nün hoşgörüsü bazılarınca istismar ediliyor, bunlar arasından özel görüşmeyi maske olarak kullanan münafıklar çıkabiliyordu. Necva Sadakası bir tür mesai çalma cezası idi. Zira Hz. Peygamberin zamanı sizin paranızdan kıymetlidir. Onun için siz Hz. peygamber’le görüşmek istediğiniz zaman toplumda bulunan bir fakire sadaka veriniz, sonrada peygamberle görüşmeye gidebilirsiniz. Yüce Allah ayette böyle istemiştir. Çünkü siz küçük bir maddi sorumluluk altında bu kadar zorlanıyorsunuz, ya manevi sorumluluk alanındaki ne yapıyor, düşünsenize bir.
Özel görüşme sadakası, bu sadakayı vermeyecekleri deşifre etmeyi amaçlıyordu. Yöntem o kadar etkili oldu ki, amaç kısa zamanda gerçekleşti. Zira para söz olunca, ilk geri duran münafıklar oldu ve bu da emrin amacının gerçekleştiği anlamına geliyordu.
Dün bu emir nasıl geçerli ise bugünde daha fazlasıyla geçerlidir. Zira çok önemli görevler ve sorumluluklar üstlenen kimselerin, mesaisinin gerekli, gereksiz çalınması geçmişte kalan bir durum değildir