Hayat insanın hayatına diğer insanlar şahit olmasıdır. Şahitlikte insan’ın başlıca görevlerinden biridir. Dünya ahiret, gece gündüz, erkek dişi, zenginlik fakirlik, sağlık hastalık hayatın çift kutuplarıdır. İnsan’a düşen görev bunları bilmek ve bunları yaşarken hayatın sorumluluğunu yerine getirmesidir.Hayat’ına ihanet edenler, hem dünyasını hemde ahiretini kaybeder. Hayat ortak yaşamak paylaşmaktır. Hakikatte budur, insanların çabasına göre sebepler sonuçlar farklıdır. Hayatı doğru yaşamak akıl ve irade ile olur. Hayat sosyal alanları bir amaç için ortak kullanmaktır. Sorumlu davranmaktır. Yaşamak bir hak değil, yükümlülüktür. Hayat mükemmel olsaydı, cenneti aramaya ne gerek vardı. Kâinat’ın yasalarını kim koymuşsa hayatın yasalarını da O koyar.Hz. Eyyüb hakkında birbirini tutmayan farklı rivayetler nakledilmiştir. Anlaşılması kolaylaştıracak özeti şudur. Muhtemelen Arap asıllı bir peygamber olan Eyyüb önceleri varlık ve sıhhat sahibiyken sonradan yokluk ve hastalıkla sınanır. Mübarek bir nebi ( peygamberdi) Maneviyatına ve kalbine arız olan manevi hastalıktan bizar olmuş ve şikâyet etmişti. Zira maddi vücut insanın aslı varlığı değildi. İnsanın asli varlığı manevi vücut idi. Dolayısıyla asıl musibet insan’ın bedenine gelen değil, kalbine ve ruhuna gelen musibetti. Hastalık kader değil, hasta olmak sorumsuzluktur, hastalığı tedavi ettirmemek ise kadersizliktir. Kişiyi maksadına ulaştıran Allah’tır.( 23-Mümin/29)Hz Eyyüp Allaha şöyle dua eder. Allah’ım acım kalbime devdi der. Allah ise ona şöyle söyler, Ahiret senin için dünyadan daha hayırlı olacak. Sen sınandın sınavı geçtin. Bundan sonra gelecek senin için daha hayırlı olacaktır. Göklerde ve yerde bulunan her varlık Ona muhtaçtır, her an O hayata ve varlığa dair her işe müdahildir. 55-Rahman/29.Hayatın içyüzünü yaşamak için insan’ın içgözünü kör etmemiş olması sağlığının sıhhatinin değerini bilmesi gerekir. Kim gibi yaşarsanız onun Akıbetini paylaşırsınızKimse nemrut’ça bir hayat yaşayıp da, Hz İbrahim’ce bir akıbet ödül beklemesin. Meşru olanı yaşayamayanlar yaşadıklarını meşrulaştırırlar, insanlar En büyük israfı ya hayatını ya da sağlığını israf ederler. Ama gel gör ki insan zaman sermayesini Allaha isyanla harcamayı sürdürür durur. 75-Kıyamet/5.Ve biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri bir amaç ve anlamdan yoksun yaratmadık. Bu inkârda direnenlerin bakış açısıdır. Yazıklar olsun kendilerini mahkûm ettikleri ateşten dolayı inkârda direnen o kimselere. 38-Sad/27.Hz Eyyüp hasta oldu yıllarca hasta yatağında yattı. Hanımı ona sen ne biçim bir peygambersin ki hastalığı kendine kader ettin, şifa aramadan yatıp duruyorsun dedi.Hz Eyyüp hanımının bu sözüne çok üzülmüştü. Ve iyi olursam sana yüz sopa vuracağım dedi. Ve Allaha şöyle dua ettiRabbim bu dert hastalık benim belimi büktü, Sen merhametlilerin en merhametlisin bu hastalığıma şifa ver diye yakardı.Allah bizde onun duasını kabul ettik. Hastalığına şifa verdik merhamet ettik.(21-Enbiya/83)Biz ona dedik ki yatağından kalk, Ayağınla yere vur. Şuraya kadar git. İşte orada yıkanıp içmekle şifa bulacağın soğuk bir su var onunla yıkan, temizlen kana- kana iç şifa odur ilacın odur.( 21-Enbiya/84) Kulumuz Eyyub’u da hatırla, Hani o Rabbine, Rabbim şeytan bana tarifsiz bir bezginlik ve terk edilmişlik hissi vermektedir, diye yakarmıştı.( 38-Sad/41)42. ( Biz de ) Düş yola bak işte şurada hem yıkanacak hem de içilecek soğuk bir su var demiştik. 43.Ona katımızdan bir rahmet ve akıl sahipleri için bir ibret olmak üzere, kendisini terk eden yakın çevresini ve onlarla beraber bir kat daha fazlasını bahşettik.44. Ve dedik ki Eline bir deste bitki al ve onunla yola koyul, sakın doğrudan şaşma. Hakikaten Biz onu pek sabırlı biri olarak bulduk: ne güzel kuldu o, gerçekten o da her daim Allah’a yönelirdi.Eyyüp un kıssası aklı Selim sahipleri için öğüt ve ibret alınacak bir örnektir. Hayat bir dirençtir, ona direneceksiniz, Hastalık Allah’ın bir kaderidir. Fakat ona yakalanmak sorumsuz davranmaktır. Tedbiri elden bırakmaktır. Hastalığı tedavi ettirmemek ise kadersizliktir. Zira Allah Hastalığına da, şifayı da kader kıldı. Ancak seçimini siz yapacaksınız. Biz ona dedik ki yatağından kalk, Ayağınla yere vur. Şuraya kadar git. İşte orada yıkanıp içmekle şifa bulacağın soğuk bir su var onunla yıkan, temizlen kana- kana iç şifa odur ilacın odur.Hz Eyyüp, gibi yıllarca hasta yatağında doktorsuz, ilaçsız yatmayacaksınız. Hastalığınıza şifa arayacaksınız. Hz Eyyüp hanımına kızmıştı ama O kızması ona doğru olanı yapmasına sebep oldu.Allah’a yöneltmişti. Allah, tan Tedavisini istedi, Allah’ta ona yol yordam gösterdi hastalığını tedavi ettirdi, böylece kaderci olmadı. Allah’tan yardım istedi, Allah da istediğini verdi iyileşti.Hz Eyyüp hanım’ın yaptığına çok kızmıştı üzülmüştü, bu öfke ona doğru olanı yapmasına sebep oldu. Hayatta bazı yanlış giden işlere olaylara birileri çıkar müdahale eder, Kılavuzluk yapar sizi o yanlış olandan, Doğru olana götürür. Buda sizi mutlu eder. Allah’ın rahmetinden umut kesmek, rahmete sırt dönmektir.Zira umut kalbin duasıdır. Aklıyla hakka Şükretmeyen düşünmeyen insan her türlü şirke bulaşır. Allah insana, insani ilişkilerde ölçü ve dengeli olmayı öğretir. Bilgi paylaşmayı öğrenen insan her şeyini işini bilgisini insanlarla paylaşır. Ve doğru olanı yapar. Sabır direniştir: Hz Eyyüp sabrın kurandaki Timsalidir. Ancak bir itirafta bulunuyor.Hz Eyyüp şeytan bana tarifsiz bir bezginlik ve Terk edilmişlik hissi verdi diyor. Yüce Allah’ta, Ey Eyyüp yan gelip yatma da kalk ayağa giy çarığı. Al eline asanı düş yola, derdine derman ara bak görürsün mutlaka bulacaksın bir çare, ayağını yere vur. Oradan su çıkacak o senin derdine şifa olacaktır. Onunla yıkan ve temizlen. Sudan kana- kana iç, işte senin yıllarca arayıpta bulamadığın çile çektiğin hastalığına ve çaresizliğine, şifa budur.Zor günlerinde kendisiyle ilgilenmeyen hanımına yüz sopa vuracağına yemin eden, Hz Eyyüp iyileşince merhamete gelir. Bu kadın’a yüz sopa vursam ölür der. Başlar düşünmeye.Yüce Allah’ta şöyle vahye der. Ey Eyyüp eline bir deste bitki al ve onunla eşine vur. Böylece yeminini yerine getirmiş olursun. Elhamdülillah bu ne güzel bir Çare ve öğüt, işte Allah yaparsa mükemmel yapar dememiş miydi insanlara.Hz Eyyüp hakkındaki kurandaki ayetler şunlardır.21-Enbiya/83-84. 4-Nisa/163. 8-Enam/84. Sad/41-44. Kadar..Bir başka rivayette
ise, Hz Eyyüp, Hz. Yakub’un diğer eşlerinden olma çocuklarından biridir. Hz. Yakub Mısır'a göç ettikten sonra Hz. Eyyüp orada, kalır ve Yüce Allah onu da
elçi seçer, Hz. Eyüp’ün şeriatı içeriği Tevrata çok benzemektedir. Doğrusunu
Allah bilir vesselam.