Kuran da ilk günah inancı var mıdır?
Cevap, yoktur. Kuran insan’ın ilahi fıtrat üzere yaratıldığını söyler.
İmdi sen varlığını her tür sapmadan uzaklaşarak tümüyle doğru ve asıl dine, Allah’ın insanlığın özüne yaratılıştan nakşettiğin yarattığında olumsuz bir değişme olmasın. İşte doğru dinin amacı budur ve fakat insanların çoğu onu bilmezler. (30-Rum/30.)
Bu ayeti açıklama sadedinde, Hz Peygamber şöyle der. Her doğan İslam fıtratı üzere doğar. (Buharı ve Müslim)
İlk günah düşüncesi, ahlaki davranışın değişmez kurallarından biri olan kişisel sorumluluk ilkesiyle taban tabana çelişir. İslam da Hıristiyanlıktaki anlamıyla bir günah çıkarma yoktur. Zira bu işlemi yapan bir ruhban sınıfı ve kilise kurumu yoktur. Bunun için herhangi bir insana günahı itiraf gibi bir durum yoktur.
Zira İslam da kul ile Allah arasında hiçbir aracı kurum ve kişi yoktur. Ne kilise, ne ruhban sınıfı, ne din adamı, Rabbi ile kulu arasına girip tanrı adına affetme yetkisi yoktur. İslam da günahkârın doğrudan Allah’a yaptığı tövbe ve istiğfar vardır. Kurana göre insan, sorumluluklarıyla dünyaya gelir, çünkü insan daha doğuştan kendisini inşa eden yaratıcıya borçludur. Gerçekte ilk günah Âdem, e değil şeytana aittir. Zira Âdem yasak ağaçtan yemeden önce iblis Âdem, e tabi olma emrini yerine getirmeyerek Allah, a isyan etmiştir.
Dolayısıyla ilk günahtan bahsedilecekse, bunun faali insan değil şeytandır. Hatalı olarak ilk insana atfedilen ilk günah doktrini, sonradan ortaya çıkan ırkçılık benzeri birçok ayrımcılığın da tohumlarını atmıştır. Buna göre günaha kışkırtan da günah işlemiş gibi suçludur.
Hani kavmin en azgını kışkırtmasıyla zıvanadan çıktığında.(91- Şems/12.)
Hiç bir günah Allah’ın rahmetinden büyük olamaz Yüce Allah dilediğim kimseyi azabıma hedef kılabilirim. Fakat rahmetim her şeyi kuşatmıştır. Günahların affı ile tevbelerin kabulü ayrı- ayrı şeylerdir. Tevbe ilahi af yollarından sadece biridir. Acılar, sıkıntılar, musibetler, yokluklar, dertler, iyilikler, dualar, kazanılan sevaplar, vazgeçilen kötülükler af vesilesi olabilir. Tövbe etmek günahın verilmiş bir zekâtıdır. Zekâtın bir manası da manevidir.
Allah Yoldan çıkan insan’ı dünyalığını artırır ve dünya’ya gark ettirir. Dünya’yı ona sevdirir sonu ise cehennemdir. Âdem bu dünya’ya ceza çekmek için geldi. Günahı olmasaydı, dünya ya ödül olarak gelecekti.
Günah insan’ın taşıdığı en ağır yüktür yüküdür. Günaha sahip çıkmayınız, günahkâra sahip çıkınız. Zira günahın temizlenmesinde ona yardımcı olununuz. Allah günaha karşıdır ama insan’ın özgür iradesine de müsaade etmiştir.
Bunun için peygamberler toplumun manevi kirlerini yıkarlar temizlerler. Peygamberler topluma hakkın bir sadakasıdırlar.
İşte bu, Allah’ın (hak edene) vermeyi dilediği lütuftur, Zira Allah büyük lütuf sahibidir. (62-Cuma/4.)
İnsan’a eziyet veren her kötü söz zülümdür. İnsan’ın kendisine değil yaptığı günahına kızarız.
Altın ateşte sınanmadan gerdanlara takılmaz, Her günah kalp aynasına düşen bir lekedir. Günahlar okyanus olsa sen sevap adası ol. Günah işlemekten daha korkuncu günaha aldırmamaktır. Günah caziptir, fakat bu cazibe öldüren cazibedir. Her günahın bir mazereti vardır. Fakat hiçbir mazeret günahı maruz kılmaz masum yapmaz.
Günah işlemek kirlenmektir, istiğfar ise temizlenmektir. Günahla kirlenen istiğfar ile temizlenmektir. Sayılı günah işleyene değil, günahı hayat tarzı haline getirene mücrim(dönek) denir. Kuran günah işlemeyenlerden değil, günahına tövbe edenlerden örnek verir. Allah’tan uzaklaştıran bir iyilikten, Allah’a yaklaştıran bir günah daha hayırlıdır. Günahkâr, günahkârsa kirlenmiş kişidir. Günahı günahkârdan temizlemek yerine günahkârı hayattan temizlemeye kalkmak, günahkâra kir muamelesi yapmaktır.
Alkol günahın sıvı halidir. Hiçbir günah iman’dan daha büyük değildir. İman ehli işlediği günah için tövbe eder insan ehli yani halis hane insan kalbinden geçen kötü duygu için tövbe eder. Başkalarının günahına ağlayan kişinin günahına da melekler ağlar. Günümüzde başkaları günah işler bizim saflar da onun için tövbe ederler. Başkalarının hatalarını kendi meziyeti gibi göstermek en büyük ahlaksızlıktır. En büyük hata, insanı hatasız görmektir. Kuran bu yüzden Âdem’in hataya düşmesinden, Hz Musa’nın kaza cinayetinden, Hz. Yunus, un kaçışından, Hz Davut, un tövbesin den, Hz Peygamber’in uyarılmasından söz eder. İş yapanlar hata yaparlar, ölülerin hata yaptığını hiç görülmemiştir. Kendinden nefret etme, hatadan nefret et. Hata yapmaktan değil, hatanı savunmaktan kork.
Ey insan günah okyanusunda bir sevap adası ol ve kınayıcının kınanmasına aldırmadan karada gemini yap, bir gün deniz lazım olursa suyun Rabbi onu ayağına getirir. Zira kulun gücünün bittiği yerde Allah’ın yardımı başlar. Kişiyi maksadına ulaştıran Allah’tır. (23-Mümin/29)
Kendi elleriyle yaptıkları günahlar yüzünden başlarına bir felaket geldiği zaman, Ey Rabbimiz bize bir elçi göndersen de ayetlerine uyup müminlerden olsaydık diyecek olmasalardı peygamberleri göndermezdik. Bunun için seni gönderdik. (28-Kasas/47.)
Eğer siz yasaklardan büyük günahlardan sakınırsanız sizin küçük günahlarınızı örteriz. Ve sizi ağırlanacağınız bir yere sokarız 40Nis/31.
Eğer siz Allah’a şükreder ve iman ederseniz, Allah size azap edip de ne yapsın, Zira Allah şükredenlerin karşılığını her zaman veren ve her şeyi bilendir.( 4-Nisa/147.)