En başta kendinize sonra da etrafınızdaki insanlara bakarsak herkes ne kadar iyi değil mi? Ben kötüyüm diyen biri var mı? Sorulursa hepimizin kalbi temiz. Hâlbuki Allah’ın ayetlerine göredir insanın iyiliği, Allahın sözlerine uygun olmadıkça kim, kime ve neye göre ben iyiyim diyebiliyor ki? Allah’ın sözünü yeterli görmeyen ve bir anlamda din adına onun sözlerine tam bir teslimiyet ile güvenmeyen biri müslüman olabilir mi?
Çoğu Müslüman, âlim saydığı kişilere ve kitaplarına güvendiği kadar Allaha ve kitabına güvenmiyor ya da onu yeterli görmüyor. Kimi insanlar dinini kaynağından öğrenmeye değil, atasından görüp öğrendiği dini, Kuranda bulmaya çalışıyorlar. İnsanların, zihinlerinde o kadar çok bilgi kirliliği var ki,
İnsanlar: Bu kadar kötü varken benim bildiğim yine iyidir diyebiliyorlar. Kuran ise uyarır; Baksana şu nefislerini temize çıkarıp duranlara.(Nisa/süresi49.)
Çoğu insan Müslümanlığı bir kimlik gibi taşır, Allah var der yok gibi yaşar. Kurana iman eder ama ondan haberdar olmaz. Örneğin Müslümanlar olarak Kuranı çok severiz ama öyle uzaktan, hiç dokunmadan; nasıl da sevdik seni Kuran dercesine onunla aramıza mesafe koyarız. Bir insan Allaha inanmasına rağmen Onun sözlerini dikkate almadan nasıl yaşar?
Nasıl hiç haberi olmaz Rabbinin ne söylediğinden? Her şeye vakit bulan insan. Okunup anlaşılmayı en çok hak eden Kuranı nasıl olur da açıp okumaz ve anlamak için az da olsa vakit ayırmaz.
Bu nası Müslümanlık nasıl teslimiyet diye sormazlar mı insana? Müslüman olduğunun göstergesi nedir?
Seni diğer insanlardan ayıran ne var ki hayatında demezler mi?
Neden örnek bir inanan olamıyoruz. Çünkü ölçümüz Allahın sözleri değil, etrafımızdaki insanlar böyle olunca bahaneden bol bir şey yok.
Allahın bize karşı iyi, merhametli, hoşgörülü ve cömert olmasını bekliyorken acaba biz bu beklentilere uygun bir hayat yaşıyormuyuz. İnsan hastalanır, saçı ağarır, beli bükülür, temizlenmese kötü kokar ve ölümlüdür ama yine de hayat benim, dilediğim gibi yaşarım der.
Sahip olduğumuz her şeyi bize veren, sıkışınca yalvarıp yakardığımız Allah rahatımız yerindeyken hayatımızın neresinde?
İyilik, adalet ve barışı esas alan, dünyalık hesap yapmayan, kendinden emin olunan, Allaha yaraşır, inanana yakışır gerçek bir kul olabilmek bu kadar zor olmasa gerek. Peygamberimiz hayatta olsaydı, çekin o kirli ellerinizi Allahın halis dininden ve uydurduğunuz şeyleri dinselleştirmeyen benim üzerimden diyeceği ne çok müslüman var.
Mehmet Akif in yıllar öncesinden tesbit edip söylediği gibi; Nebiye atıf ile binlerce herze uydurdun. Yıktın da dini mübini, yeni bir din kurdun. Doğrudan doğruya Kurandan alıp ilhamı, asrın idrakine söyletmeliyiz İslamı.