CAMİİLER GERÇEKTEN ALLAH’IN EVİ Mİ? PEKİ ÖYLEYSE NEDEN?
Vakit seher. Başımı kitaplardan kaldırıp bir kahve molasıyla tefekkürün dalgalarında kulaç atmanın bedeliyle kafamda uçuşan harflerin hengamesinde uyuyabilene aşk olsun. Saatlerdir özellikle Sosyal Medyada yapılan paylaşımları, “din adına” açılan sayfaları, ayet ve hadis paylaşımlarını irdeliyorum.
Neden bugünkü hezeyanı yaşadığımız aslında o kadar net ki ! Beni camii düşmanı addeden kardeşlerimi biraz daha kızdırma niyetindeyim bugün yapılan paylaşımları okuduktan sonra. Neden bu kadar camii var diyorum? Verdikleri cevap Allah’ın evi. Neden karşı çıkıyorsun? Yoksa sen de solcu musun? Komünist misin? Anında bir “etiketleme” ve yazık ki artık herkese bulaşmaya başlayan “idrak yolları enfeksiyonu” ! Camii… Allah’ın evi öyle mi? Evet buna “şüphen mi” var? Evet var ! Yahu iman ettiğinizi iddia ettiğiniz Allah aşkına;
Madem Camii Allah’ın evi; Neden karda, kışta, soğukta, ayazda; parkta yatan, sokaklarda kalan, barınacak yeri olmayan insanları başı takkeli, abdestli camii cemaati uyuz köpek gibi kovuyor?
Madem Camii Allah’ın evi; Neden adım başı trilyonlarca harcanarak lüks, ihtişam ve debdebe içinde yapılan camiiler adım başı yapılmak yerine bunlara harcanan paralar “ehil bir komisyonun” belirleyeceği müfredat dahilinde nesil manevi bir eğitimden geçirilmiyor?
Madem Camii Allah’ın evi; Eşitlenme makamlarından olan namazda dünyanın tüm rütbe, makam, şan, şöhret ve debdesinden sıyrılarak saf duran cemaatte zengin ile yoksul aynı safta namaz kıldığı halde o yoksulun dışarda yüzüne neden bakılmıyor?
Madem Camii Allah’ın evi; Bu ev neden Allah’ın dinini inşa etmek , ahlak kavramını dimağlara yerleştirmek, vicdani uyanışları başlatmak için kullanılmıyor da sadece “namazgah” olarak kullanılıyor?
Madem Camii Allah’ın evi; Neden sadece erkeklere has bir ibadet yeri ? Kadınlar neden namazgahlara yaklaştırılmıyor? Özellikle Cuma günleri ayetin emri net olduğu halde neden kadınlar Cuma namazına alınmıyor?
Madem Camii Allah’ın evi; Neden trilyonluk camiilerin avlularında O’nun yarattığı en muhteşem ayet olan ve tüm kutsalları ayaklarının altına serdiği insanlar aç,sefil,perişan halde çoluk-çocuk; yaşlı-kadın el açıp dileniyor?
Madem Camii Allah’ın evi; Neden o camiilerin minberlerinden Hz Peygamber söylemediği halde “Kale ResulAllah” ( ResulAllah dedi ki ) diye başlayan hutbelerde ona yüzlerce iftira atılıyor?
Madem Camii Allah’ın evi; Neden o camiilerin minberlerinde Suriye’ye, Halep’e, mültecilere salya sümük yardım çağrısı yapılırken yine aynı camide ayağa kalkıp derdini, acziyetini, sefaletini, muhtaçlığını anlatmaya çalışan muhacir camii imamının lafını kestiği için bizzat camii imamı tarafından azarlanıyor ve camii cemaatinin gıkı çıkmıyor?
Madem Camii Allah’ın evi; Sadece “namaz kıldırma memuru” olarak görev yapan binlerce din görevlisi bu halkın gerçek İslam ile, Kur’an ile barışması adına hiçbir çaba sarfetmiyor? Allah aşkına “maaşının ödenmeyeceğini bildiği halde ( samimi olanları tenzih ediyorum )” seher vakti camiye gidip aşkla ezan okuyabilecek kaç tane imam tanıyorsunuz ?
Devam edeyim mi sizce ? Bence hayır.
Çünkü bu listeyle kitaplar yazılır. Camiilerin ruhunun alındığı Emevi Saltanatı’ndan sonra tablo aynen saydığım gibi maalesef. Adam aç, işsiz, perişan, sefil ezan vakti camiye geliyor. İmam namaz kıldırıyor ve “sünnet” diye uydurulan 33 Sübhan Allah, 33 Elhamdüllillah, 33 Allah-u Ekber’i okuyor. Yine aç, yine sefil,yine işsiz olarak camiden çıkıyor. Saçı sakalı ağarmış, beli iki büklüm, artık ölümden kurtuluşun mümkün olmadığını iyice idrak eden ve yüzde 95 çoğunluğu yaşlılardan oluşan en fazla 2 saflık camii cemaatinden biri de çıkıp demiyor ki;
“Yahu Allah aşkına. Benim Peygamberim böyle yapmazdı. Benim peygamberim her namazdan sonra cemaate döner; içinizde aç var mı, açıkta olan var mı, hastanız olan var mı, taziyesi olan var mı, ihtiyacı olan var mı;o da olmadı bugün rüya göreniniz var mı?” diye sorardı. Cemaatin içinde müşkülü, ihtiyacı, derdi, tasası kederi olan varsa orada anında giderilirdi.”
Hangi birini saymalı sizce? Hangi birine kulak kabartmalı?
113 bin camiden hangisi 1 tane yoksulu doyuruyor?
113 bin camiiden hangisi 1 tane yetime sahip çıkıyor?
113 bin camiiden hangisi 1 tane düşküne el uzatıyor?
113 bin camiiden hangisi cemaatle bir yoksulun, düşkünün, muhtacın,yaşlının evini ziyaret edip ihtiyacı var mı, muhtaç mı diye soruyor?
Hadi bir hesap yapalım!
Bugün TÜİK verilerine göre açlık sınırında yaşayan 13 milyon yoksul var bu ülkede. Evet yanlış duymadınız 13 milyon. Kredi kartı kölesi 46 milyon Bilal’leri, bankaların boyunduruğu altında inleyen Ammar’ları saymıyorum tabi ki…
113 bin caminin her biri 1 tane yoksul doyursa? 113 bin kişi o gece doyar değil mi?
113 bin camiinin her biri 2 tane yoksul doyursa? 226 bin kişi doyar !
Peki 113 bin camiinin her biri 10 yoksul doyursa ?
20 yoksul doyursa ?
Hayır hayır ! Biz Allah’ın dininin içini boşalttık. Kavramların sinirlerini aldık.
O bizzat kendi kelamında açıkça İslam “din-ül qayyume”dir yani hayatın atar damarlarında atan bir dindir dediği halde onu ısrarla tapınak dini haline getirdik; Cuma namazlarına, kandil gecelerine, saray yavrusu evlerimizde sıcacık yuvalarımızda yünlü seccadelerimize hapsettik.
İstediğiniz kadar kızın, küsün, darılın! Hakaret edin, dışlayın.
Yoksulun, düşkünün, muhtacın, kölenin, ezilmişin, diri diri toprağa gömülen kız çocuklarının feryadı olarak bir öksüzün vicdanından 23 yıl boyunca haykırarak çölün ortasındaki Medine’den “medeniyet” inşa eden din bu OLAMAZ !
Dıştan namazlı, niyazlı, içten zavallı bir dindarlık...
Dışı müslüman içi kapitalist bir ehl-i namazlık...
Muhammed Rıdvan Sadıkoğlu