Ağrılarla başı dertte olmayan yoktur. Kiminin diş ağrısı kiminin baş ağrısı kiminin de fiziksel ağrılarla başı derttedir. Hayatının belirli bir süresinde ağrıyı tanıyan birey sonraki yaşamında da ağrıların algılanmasına göre derecelendirme yapabilir. Böyle en can yakıcı ağrıyı tarif eder. Yaşanmışlıklar içerisinde en iyi öğrenilmiş olgulardan biridir ağrı. Günlük aktiviteleri kısıtlayanlar ağrılarla uğraş daha zorludur. Bel ağrıları da günlük hayatı kısıtlayan, iş hayatını olumsuz etkileyen ve hareket kabiliyetinin getirdiği her türlü uğraşı engelleyen bir durum ortaya çıkartır.
Bel ağrısı olmayan gelsin derken, bölgemizde ve şehrimizde bireylerin yaşam tarzları ve alışkanlıklarını göz önünde bulundurarak bir şey anlatmaya çalışıyorum. Bölge insanımızın egzersiz ve koruyucu sağlıkla arası çokta iyi değildir. Bölgesel kas kuvvetlendirme ve kas kısalıkların açılması amacıyla gerekli çalışmaları yapan birey sayısı yok denecek kadar azdır. Eklemler ve vücut kendi içerinde kas iskelet sistemi ile iyi bir uyumla çalışır. Ta ki biz bu uyumu bozana dek bu eklemlerle alakalı bir sorun yaşamayız. Öyle bir zaman gelir ki, iş hayatı ya da eğitim bunlardan biri olabilir, o gün itibariyle tekrarlayan aynı hareketleri yapmaya başlarız. Tekrarlayan oturma, ayakta durma, yük taşıma gibi aktiviteler kas iskelet sistemi içerinde ki dengeyi bir an için bile olsa bozulabilir. Bu sürekli bir hale gelmesi ya da düzenli bir geri sağlaması yapılmaz ise dengeyi bozar yönde gelişmeler yaşanır. Tek sebep bu demek doğru olmayabilir ancak büyük oranda eksik koruyucu sağlık yaklaşımı bunların oluşmasında temel etkendir.
Bel ağrısı olmayan bireylerin bundan sonraki yaşamlarında da bel ağrısı yaşamayacakları garantisi yoktur. Bel ağrılarının çeşitli sebepleri vardır. Bunlardan bazıları isteğimiz dışında gerçekleşir. Ancak büyük bir kısmı da bizim irademizle ertelenebilir. Ağrıyla bir yaşam sürmek hiç kimsenin isteyebileceği bir durum değildir. Bel ağrısı bizim için çoğu zaman katlanabilecek ve çözümsüzlükle idare edilebilecek bir ağrı çeşidi değildir. Bel bölgesinin vücut içindeki konumu itibariyle korunması ve her türlü deformiteye karşı güçlendirilmiş olması gereklidir.
Bel ağrısı olmayan varsa gelsin. Bu güzel bir haldir. Bel ağrısı olmayan biriyseniz bunun değerini bilip hemen size özel verilecek egzersizlere başlamalısınız. Bel ağrısı olmayan biriyseniz bu sizin için son derece kıymetli bir olaydır. Yaşam ağrılarla uğraşarak geçirilmeyecek kadar değerlidir.
Sağlıklı, mutlu ve ağrısız günler dileğimle…