dilinin altında saklı ama
bunu belli etmemesi lazım..
hem mâsum(!) kisvesini korumalı,
hem mâsum olmayan emeline ulaşmalı..
ancak gözden düşürmek istediği kişiye
nasıl bir yöntem uygulayacağını kestiremiyor..
öyle bir yöntem bulmalı ki
hem hedefindeki kişiyi toplumun gözünden düşürsün,
hem kendisi toplumun gözüne girsin,
tereyağından kıl çeker gibi..
çünkü herkes sevmektedir,
bağrına basmıştır hedefindeki kişiyi..
nihayetinde kendince bir senaryo yazar:
kolladığı gibi
yeri ve zamanı gelmiştir..
kalabalığın çevresini sardığı ve
herkesin pürdikkat onu dinlediği bir meclis..
bekler, bekler, bir fırsatını yakalar ve
gayet mâsum! bir edâya bürünerek
nasreddin hoca'ya sorar,
"hocam" der,
"tuvalette sakız çiğnemek câiz midir"
hoca önce soruyu sorana bakar,
sonra kalabalığa bakar,
tekrar soruyu sorana dönerek,
"evlat" der,
"tuvalette sakız çiğnemek câiz olmasına câizdir
amma velâkin bir mesele var"
"nedir hocam" demesi üzerine,
"evlat, seni b.k yiyor zannederler"
*
1. not..
sevdiğini söylediğini
toplum nezdinde küçük düşürmeye çalışanlar,
her zaman ve her yerde karşılarına
hoca nasreddin'in bir torunu çıkacağını bilmeli..
2. not..
bir gününüz değil
her gününüz sevgiyle dolsun..
E-Posta: [email protected]