Osman Efendi Aksaray'ın ileri gelenlerindendir..
Bi'sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyanır..
1-2 gün beklese de ağrısı kesilmez..
İlaç alır, yine geçmez.. doktor çağrılır..
Doktor muayene eder, ağrı kesici verip gider..
Osman Efendi'nin başağrısı artarak devam eder..
Üstüne üstlük başağrısının yanısıra
Gözleri de ağrımaya ve yaş gelmeye başlamıştır..
Başka doktorlar çağrılır, yine çare olmaz..
Ağrıyı kesene servet vaadedilir ancak
Ne ağrıyı kesebilirler, ne de sebebini bulamazlar..
Kara kara düşünmeye başlayan ailesi,
Artık geceleri de uyuyamaz hale gelmiş olan
Osman Efendi'yi İstanbul'a götürürler,
En iyi doktorlar seferber edilir,
Röntgenler, beyin tomografileri, testler..
Görünüşe bakılırsa turp gibidir ancak
Dayanılması imkansız ağrılar ve gözyaşları nedeniyle
Osman Efendi'nin hayatı çekilmez hale gelmiştir..
Ağrı kesici iğnelerle bile ayakta zor duran
Osman Efendi'yi apar topar yurtdışına götürürler..
Hastaneler, doktorlar, testler, konsültasyonlar,
Sonuç, teşhis konulamaz..
Yabancı doktorları,
Ağrı kesici iğneler yaptıkları
60'lı yaşlarındaki Osman Efendi'ye,
"Ülkesine dönüp dinlenmesini ve
Son günlerini evinde geçirmesini" tavsiye eder..
Osman Efendi bitkin, ailesi ise perişandır..
"Kader" denilir ve Aksaray'a dönerler..
Osman Efendi Hasandağı eteklerinde bulunan
Yayla evindeki bir odaya yatırılır ve
Ağrı kesici iğnelerle ölümü beklemeye başlar..
Bi'gün.. biraz keyfi yerine gelsin diye
Osman Efendi'nin eski berberi Mehmet'i çağırırlar..
Eve gelen Berber Mehmet,
Yatağından bile kalkamayan eski dostunu
Traş ederken Osman Efendi derdini anlatır
Ve "ölümü beklediğini" söyler..
Berber Mehmet bi'an düşünür ve "beyim" der,
"Sakın sizin burnunuzda kıl dönmüş olmasın?"
Akabinde burnuna bakar ve
"Hah işte, buldum" der, "kıl dönmüş"..
Osman Efendi'nin şaşkın bakışları arasında
Çantasından cımbızını kaptığı gibi kılı çıkarır..
Köyü ayağa kaldıran çığlıkları üzerine
Odaya koşuşan ev halkı, Berber Mehmet'i
Osman Efendi'nin elinden zor alırlar ve
Cımbızıyla, ucunda tuttuğu kılıyla beraber
Apar topar kapı dışarı ederler..
Osman Efendi'nin kanayan burnuna
Pansumanlar yapılır, kolonyalar sürülür
Ve tekrar yatağına yatırılır..
Ertesi sabah.. Osman Efendi,
Aylardır ilk kez rahat bir uykudan uyanmıştır..
Başağrısından eser kalmamış, gözyaşları dinmiştir..
Dönen kılın beyine yakın sinirlere kadar uzadığı ve
Dayanılmaz ızdıraplara yol açtığı
Ancak o zaman keşfedilebilmiştir..
Sapasağlam ayağa kalkan Osman Efendi
Berber Mehmet'i çağırır ve ona bir servet bağışlar..
Burnundan kıl aldırmayanlara ithaf ettiğimiz
Hikayeden çıkarılacak dersler:
1. Berber Mehmet Efendilerin de
İlaç gibi fikirleri vardır ve dinlemek gerekir..
2. Bazen büyük sorunların çok basit çözümleri vardır..
3. Burnundan kıl aldırmayanların başı çok ağrıyabilir..
NOT: Lâ edrî'den ilimize uyarlanmıştır..
E-Posta: [email protected]