"film yapma gücünü daha çok
kendimi yalnız hissettiğim bölgelerden alan bir insanım..
bu tip şeyler insanın bir sürü
yapay ilişkiler şebekesiyle kuşatılmasına sebep oluyor..
insanın hayatında
havai fişek gibi büyük bir aydınlık yaratıyor ama
genellikle havai fişekten sonra
insanın gözü kör olur gider, karanlık gelir..
ödülleri de çok abartmam,
bunları sadece oyun gibi görmek,
oyunun bir parçası olarak görmek gerek"
güzellikler,
kaf dağının ardında değil
hemen burnumuzun ucunda,
gözümüzün önü kulağımızın dibinde,
tabiiki görene, köre ne, gönül körlerine..!
tüm mesele,
işine gelse de gelmese de
gözü kapamamak kulağı tıkamamakta..
hak hukuk erdemler vs hemen buracıkta,
vicdanı olana, insafı olana, iz'anı olana,
kısaca adam olana, insan olana..
gerçeğe doğruya hakka adalete
kısaca değerlere ve ilkelere
gözünü kapamaya kulağını tıkamaya başladı mı
adaletten haktan hukuktan vicdandan
insaftan iz'andan uzaklaşmaya başladı mı bir kerre
önce adamlıktan sonra insanlıktan uzaklaşmaya başlıyor..
kopuşla beraber başlayan yıkım, sonuç harabe..
ortada insan görünümlü bir varlık..
dini-mezhebi, ırkı-rengi-etnik kökeni,
cinsi-cibilliyetinin ne önemi varki..
insanlığın bittiği yerde vahşet başlamıyor mu zaten,
katliamlar, facialar, fâili meçhuller(aslında mâlumlar)
insanlık dışı muameleler, işkenceler, öldürmeler..
temel sorunları da
kalıcı çözümlerini de
çook uzaklarda arayanlara itibar etmeyin..
uzağa yetişene kadar kaybettirilen! zaman diliminde
"alacağımı alırım, gerisi önemli değil" diyenlerdir, çoğunlukla..
uzağı göstererek gerçek yüzünü saklama çabasıdır, çoğunlukla..
acıların hüzünlerin besleyicisi büyütücüsüdürler, çoğunlukla..
çözümlerden değil sorunlardan beslenenlerdir, çoğunlukla..
sizinle beraber ağlasa sizinle beraber gülse de
bu acı gerçek hiç değişmiyor..
"madem bu kadar iyiler, neden acılar bitmiyor"
hayatî sorusunun cevabı burda..
burdan beslenenlerin dininin-mezhebinin,
ırkı-rengi-etnik kökeni, cinsi-cibilliyeti-aidiyetinin ne önemi varki..
işine gelene dört elle sarılırken
işine gelmeyen doğruya sırtını dönen,
gözünü kapatan kulağını tıkayan her kim olursa olsun
asla ve kat'a toplumun önünde olmamalı, konulmamalı,
hiçbir gerekçe bu ölümcül yanlışa mazeret olmamalı,
aksi hal ölümcül sonuca müncer..
gündem zehirlenmesine düşmeden
yazı başlangıcında alıntıladığımız beyanda olduğu gibi
tevâzu ve emek, başarıyı ve hizmeti getiriyor,
alıntılamasak da ekranlarda izlediğiniz gibi
kibir ve yiyicilik, başarısızlığı ve hezimeti..
birebir ve doğrudan ilişkiyi
görmek istemeyene ne diyebilirizki..
sayısız örnekleriyle sıkça karşılaşmıyor muyuz,
başarısıyla başarısızlığıyla,
hizmetiyle hezimetiyle..
hezimeti ambalajlayıp da
hizmet gibi yedirmeye çalışanlara,
kış masalları ile uyutmaya çalışanlara,
başarının diğer bir sırrını öğrenebilmeleri ve
istiyorlarsa kış uykusundan uyanabilmeleri için
gerçek bir başarı örneğidir nuri bilge ceylan,
altın palmiye ödüllü "kış uykusu" ile..
E-Posta: [email protected]