Acıdır gerçek,
Tatmayalım, Koklamayalım,
Görmeyelim, işitmeyelim, dokunmayalım,
Kısaca algılamayalım diye
Kapatırız burnumuzu, kokusu rahatsız(!) etmesin diye..
Kapatırız gözümüzü, görmeye dayanamayız(!) diye..
Çekiniriz tadmaya, tadımız kaçmasın(!) diye..
Kaçınırız işitmekten, ürpeririz(!) diye..
Dokunmayalım, çeker, tutar, koparır, götürür diye..
O yüzden
Bir gerçekle karşılaştığımızda
İlk doğal refleks, geri durur çekiliriz..
Sonra bir an düşünürüz,
Ne kazanırız ne kaybederiz diye..
Çoğu kez ilk algıladığımız şekliyle düşünürüz..
Algılama olumsuz ise
Önce kaybedeceklerimizi,
Sonra kazanacaklarımızı düşünürüz..
Algılama olumlu ise
Önce kazanacaklarımızı,
Sonra kaybedeceklerimizi düşünürüz..
İç dünyada ne kadar çok hamle yapabiliyorsak
O ölçekte analitik düşünüyoruz demektir..
Ne kadar hamle,
O kadar isabetli düşünce..
Sonrasında kuvveden fiile, düşünceden eyleme..
İç dünyanın dış dünyaya yansımaları..
Sağlıklı düşünce bunu gerektirir..
Böyle olmayıp da
Algılama yönünde yeterince hamle yapmaksızın
Dışa vurum söz konusu ise,
Akıl, gönül, yürek işin dışında tutulursa,
Dil aklın gerisinde değil önünde olursa,
Yanlışlar esas, doğrular istisna olursa,
Düşünce doğumlarının prematüre olması kaçınılmaz..
İç dünyadaki hamlenin dış dünyaya yansıması
Aynı istikamette olmalı ki
Maksat hâsıl olsun..
Maksat,
Doğruya, değerlere, ilkelere uygunluk mu,
Yoksa palyatif çıkarlara uygunluk mu olacak..?
Amaç doğrulara, değerlere, ilkelere uygunluksa
Kendimizi kandırmıyoruz demektir..
Aksi yöndeyse,
İç dünyada doğruları, değerleri, ilkeleri
Dilinin, yüreğinin tersiyle bi'kenara iterek
Kişisel, gündelik çıkarlar merkezli hamleler yapıyorsak,
Kendimizi kandırmaya başlamışız demektir..
Sapmalar, kırılmalar böyle başlar iç dünyada,
Sonra dışa vurum için uygun kılıflar aranır,
Çoğu kez uymasa da, sırıtsa da..
Özellikle uzun vadede
Ömrünü "kandırma"yla tüketerek
Kendini de başkalarını da kandıranların
Ne itibarı kalır, ne dostu,
Ortada kalır, dımdızlak..
Nasıl hatırlarsınız,
Kendini kandıranları, başkasını kandıranları..?
Nasıl hatırlarsınız,
Ne kendini ne başkasını kandıranları..?
Sözün tam da burasında
Yetkililer, sorumlular başta
Herkese seslenmek gerekmez mi,
Nasıl hatırlanmak istiyorsanız öylece davranın..!
Ne denli rahatsız edici olursa olsun
Gerçeklerle yüzleşme konusunda
Ne kendini ne başkasını kandırmamaktır,
Er kişinin işi..
Kendini kandırmak, bitişin başlangıcı,
Kendini kandırmamak, yükselişin başlangıcı,
Meselenin sıfır noktası bu..
E-Posta: [email protected]