kör ideolojilere
inanç kılıfı giydirerek
ölümüne bağlanılacak bir hedef koy..
önce içinden doğduğu toplumu rahatsız ettir..
rahatsız ediciliğinin tahammül edilemez boyuta gelmesine
elaltından yardım et.. akabinde her dinden
dünya toplumlarının ortak tepkisini üzerlerine çek..
"bu kadarı da çok fazla,
artık haddini bildirmenin zamanı"
dedirtecek noktaya getir,
gelmiyorsa gelmesine yardım et..
bardağı iyice taşırmalarına kadar bekle..
dünya kamuoyunun "şimdi zamanı" dediği,
dindaşlarının bile desteğini(!) arkaladığında,
"insaniyet nâmına size yardım ediyorum" diye bir de
yardımseverliğiyle(!) vurmasına alkış tuttur..
tam kıvama gelmiş oyun senaryosu..
alttan yak, üstten söndür..
ellerine tutuşturulan silahlarla
bir köyü veya şehri ele geçirecekler,
tüm para ve kaynaklara ganimet diye konacaklar,
câriye diye kadınlara kızlara göz koyup tecavüz edecekler,
geçici de olsa yönetimi ele geçirecekler..
ömrü hayatında hiçbir şey olamayanlar
birden herşey oluveriyor..
itilmiş kakılmış, fakirlik ve cehaletle yoğrulmuş
bir insan profili, öfke-nefret-kinle dolu bir ruh hali..
patlamaya hazır hale gelmiş bir bomba..
islâmî görünümlü bir kılıf giydirildiğinde
patlamaya-patlatmaya, yakmaya-yıkmaya-yoketmeye,
ölmeye-öldürmeye hazır hale geliyor ve
sözümona, ilâhî davanın(?) askeri oluveriyor..
bunları yaparken çıkardıkları yaygaralar(nidâ değil)
işin dolgu malzemesi, işin zorunlu aksesuarı..
asıl mesele bu.. bunların davası(!) bu.. ilk de değil,
bütün sorunlu islâm coğrafyalarında varlardı,
şimdi şartların hazır(!) hale getirildiği yerlerdeler,
şimdi yeniden suriye'de, şimdi yeniden ırak'talar..
twitter hesabından paylaştıkları fotoğraf:
üç ışid'li, güya brezilya dünya kupasıyla alay ediyorlar,
"yere attıkları kesik insan başıyla top gibi oynuyorlar,
hem de suratlarında anlaşılması imkansız ifadelerle"..
vahşi ve yoz bir kültürü islâm zanneden allâme-i cühelâ..
rahmetli babacığım, "oğlum" derdi,
"câhilin softası, şeytanın maskarasıdır"
hepsi de müslüman olan
"ıraklı asker ve polislerin eş ve kızlarının
ışidliler için helal olduğuna" dair fetvaya(.!?) ne demeli..?
bunların derdi cihad mihad değil karı-kız-uçkur..
fetvayı onaylamayan sünni imamları bile kurşuna dizmeleri,
ışid'ilebiliyor mu, gör'ülebiliyor mu..?
daha dünlerde afganistan, ırak, cezayir,
libya, suriye, mısır, bahreyn, sudan,
şimdilerde yeniden ırak, yeniden suriye..
huntington'ın "medeniyetler savaşı" aşaması geçildi,
"mezhepler savaşı" aşamasına evrildi, tezgah..
kardeşi kardeşe vurdur, hem de sıfır zayiatla..
inşaatın betonarme gibi kalın(!) işleri halledilmişti,
şimdilerde ince(!) işçiliği itina ile örülüyor,
çoğu bakarkör, azı uşak, birkaçı hain etkili-yetkililerce..
hangi amaca ve kime hizmet ettiği meçhul olmayan
kimilerinin, bu fikrî ve insanî ve dinî sefaleti
"sünnî devrim" diye yedirmeye çalışmasına ne demeli..!
30 küsur rehine şoför konusunda beton duvar olan
düşişlerinin, iki numaralı yetkilisi olduğu halde,
"49 kişinin rehin alındığını düşünmüyoruz" diyene ne demeli..?
bakmayın siz onların sallayıp savurmalarına,
yakında feryatlarını duyarsınız..
cehaletin din motivasyonuyla,
özellikle de cihad-cennet vaadiyle tahkimi,
gözünü kan bürümüş bir canlı çıkarıyor ortaya..
"islâm evrensel mesajdır" iddiasıyla yola çıkanların
geldikleri nokta, farklı mezhebe mensup hatta
farklı düşünen din kardeşini bile gözünü kırpmadan katletmekse,
"islâm evrensel mesajdır" iddiasıyla da
"islâm sevgi-şefkat dinidir" iddiasıyla da
uzak-yakın ilişkileri olmadığı açık değil mi..?
yaptıkları, nelerin(!) peşinde olduklarını göstermiyor mu..?
sünni-alevi, sünni-şii mezheplerarası çatışması kazananının,
islâm düşmanları olduğunu söylemeye gerek var mı.?
islâm düşmanlarının değirmenine su taşıyanlar,
islâm'a düşmanlık etmiş olmuyorlar mı..?
"vahşi"leri sahabe yapmış bir inancın mensubu,
sevgi-şefkat dolu bir kişi, vahşi olabilir mi..?
yerel ve bölgesel dinamikler bağlamında
herkesin herkese düşman olduğu/edildiği ve
acımasızca birbirini kesip doğradığı bir kör dövüşü/savaşı..
ölenler müslüman, öldürenler müslüman..
müslüman müslümanı kırıyor bitiriyor.. bu kaos
bu ölüm çemberi sizce kimlerin hesabına yazıyor..?
norşinli bir Allah(CC) dostunun,
"şeytanın üçbin hilesinden ikibin tanesi rahmânî surettedir"
sözünün hangi suretlerde tezahür ettiğine
şahit oluyoruz, içimiz sızlayarak..
tablonun oluşumunda günahı bulunanların
vicdanları sızlıyor mu dersiniz..?
E-Posta: [email protected]