Bir iyi insan güzel bir söz söylemiştir, “ her doğruyu bilmek hakkın, ama her doğruyu her yerde konuşmak hakkın değildir. Bazen aksül amel yapar (ters tepki)” bu sözü söyleyen ne güzel söylemiş. Tabi bu doğrular komşu ve akrabalar arasında yaşanan hadise ve olaylar. Bunları bilmek sadece kendimize mahsus olmalı, diğer şahıslara ulaştırarak aralarında husumete yol açılmamalıdır. Bu tür doğrular saklı kalması gereken doğrulardır.
Birde umumun faydalanıp yararlandığı ve istifade ettiği konularda bilgi sahibi olmak ve bunu söylememek bir vebal olduğu gibi günahtır. Milletin faydalandığı ve yararlandığı konuları saklamak ve gizlemek bir vebaldir.
Biz gazetecilerin görevi doğruları yazmak ve okurları ile paylaşmaktır. Ama şunu söyleyim dünya çıkar ve menfaat dünyası olmuş. Eğer bunları sağlıyor elde ediyorsan yazamaz ve çizemezsinde, kıvırtıp atarsın.
Şunu söyleyebilirim benim de bu konuda hata ve eksikliklerim oldu mu elbette olmuştur. Çok dostluğun olan ve ufak tefek dünyevi ilişkilerin olan insanların üzerine gidemezsin. Gitmeye çalışmaz es geçmek durumunda da kalırsınız.
Ekonomik özgürlüğü olmayanların bizim medyamızda bu söylediklerimiz içerisindedir. Fikir olarak tamamen ters çizgide olsanız da oradan menfaatleniyorsa inanın oraya bir çizgi yazıp eleştiremezsiniz ve yapılanlar da budur.
Ben uzun zamandır ne gazete ne de dergi çıkarıyorum, sadece mesleğimi yapıyorum. Kimsedende bir beklentim yok bu tür konularıda düşünmüyorum. Kendimi geçindirecek şekilde gelirim ve maaşim var. Kimsenin eline baktığımda yok.
Karşılıksız bir şey almış iseniz eliniz mahkum en ufak bir şey yazamazsın. Ama aldığın kanuni bir hak ise kimse zaten bir şey diyemez. Hayatım boyunca kimseden haksız ve karşılıksız bir şey almadım, almamda.
Dergi ve kitaplarımı dağıtırken bazı kurum ve kuruluşlar kendileri ile ilgili bir yazımız varsa bizden dergi ve kitap alan kurum ve kuruluşların hata ve kusurlarını dahi görmezden gelip yazmıyorduk ve eleştirmiyorduk.
Sonra baktım başkalarının destek olacağı ek işler yapmamaya karar verdim ve 5 yıl çıkardığım “Selçuklu Şehri Aksaray” dergisinin yayınına son verdim. Yani kimseye ekstradan bir şey vermeyi bırakarak işimizle meşgül oluyoruz.
Yani şunu demek istiyorum eğer bir yerden destek ve beklenti içerisinde isen orası ile ilgili hiçbir olumsuz haberleri yazamazsın. Bugünkü basın kuruluşlarımızda aynı şekildedir. Eğer alıyorsanız vatandaşın yararını bir yanlışta olsa yazamazsınız.
Fikirmiş, şu imiş, bu imiş hepsi cep kardeşim. Arkasından her şeyi konuşup söylersin ama iş yazmaya geldimi yazamazsın. Nemalanan herkes dürüst değildir, mutlaka birşeyler alıyprdur. Evrenci olmayan çok basın mensubu var bir satır aleyhte yazmazlar.
Yani şunu demek istiyorum hamd olsun benim bir beklentim yok. Ama beklentisi olanlar bir şey yazamaz ve hatta beklentisini karşılayamazsa onu yazar. Kendi yağı ile kavrulup minnetsiz olan basın mensubu iseniz her şeyi yazarsınız. Yoksa doğruyu nemalandığınız sürece yazamazsınız. Bizim camianın durumu bundan ibaret aksini söyleyen yalan söyler.