Bedeni ibadetlerimizin başında gelen 11 ayın sultanı Ramazanı Şerifin bu seneki son günü olan Salı ya denk gelen Arife orucunun iftarıyla tamamlayarak Mevla’mızdan bizi gelecek seneki Ramazan ayına ve dolayısıyla kendisinin rızası için tutacağımız Ramazan orucuna kavuşturması niyazıyla Çarşamba günü Bayrama kavuştuk.
Atalarına ecdatlarına rahmet olası din kardeşlerimizden bu güzel ayın gündüzünü Rabbimizin emri olduğu için oruçla, gecesini ise Camilerde eda edilen Teravih ve diğer ibadetler ve sahurla geçirdiğimiz Ramazan Salı akşamı bitse de ömrümüz devam ettikçe son nefesimizi vermemize kadar dinimizin ibadetleri ile yasak ve sevapları İlahi emrin gereği devam etmektedir.
Yani orucun bitmesiyle gelecek seneki oruca kadar dinimizin emirleri olan ibadetlerde tatile girmiyor!!!
KUR’AN’DA ALLAH(C.C.)”SANA ÖLÜM GELİNCEYE KADAR RABBİNE İBADET ET”DİYE BUYURUYOR!
Orta başlığa aldığım Yüce Kitabımız Hz. Kuranın Hıcr suresinin 99. Ayeti kerimesinde Rabbimiz “Sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et.” diye buyuruyor.
Daha önce “Mücâhede ” bahsinde de geçen bu ayetteki yakînden maksat ölümdür.
Bazılarının zannettiği gibi yakîn, kesin bilgi veya kendince gerçeğe erme değildir.
Çünkü bunlar sübjektif ve nefsî değerlendirmelerdir.
Yine bu konuda Meryem Suresinin 31. ayeti kerimesinde Hz. İsa(A.S.) nin ağızından “Sağ olduğum sürece bana Namaz kılmayı, zekat vermeyi emretti” diye buyurulmuştur.
Bu ayetten de anlaşılacağı gibi insanın aklı ve idraki yerinde olduğu sürece, Hakkın emrettiği Namaz ve diğer ibadetleri yapması kişinin üzerine ömür boyu farzdır.!!!
Peygamber efendimiz ’in, sahabelerinden Hz. İmrân İbni Husayn’a(R.A.), efendimizden Namaz konusunda rivayet ettiği Hadisi şerifte “Ayakta Namaz kıl, güç yetiremezsen oturarak kıl, ona da gücün yetmezse yattığın yerde kıl” (Buhârî, Taksîrü’s-salât 17) tavsiyesinde bulunmuştur.
Bunun aksini iddia etmek, ibadetin ölünceye kadar devam etmeyeceğine inanma ve söylemek sapıklık ve cehâlettir.
Peygamberler, insanlar arasından Allah’ın seçtiği, kendisine en yakın kullarıdır.
Allah’ı en iyi bilip tanıyanlar da onlardır.
Bununla beraber, bütün Peygamberler, son nefeslerine kadar, Allah’a ibadetten geri kalmamışlar, ümmetlerine de bunu öğretmişlerdir.
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V.)’de başlanılan bir ibadetin veya hayırlı bir işin devamlı olmasını tavsiye ederdi.
Bu sebeple, dinimizde sürekli kılınamayacak kadar çok ibadet ve amellerin yüklenilmemesi de öğütlemiştir.
Çünkü Peygamber efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V.) az da olsa, sürekli olan ibadet ve taatlerin Allah katında daha sevimli ve makbul olduğunu sahabelerine sıkça hatırlatırdı.
Tüm din kardeşlerimin hayatlarında yaptıkları ibadetleri ile Ramazan boyunca bu ibadet ve taatlerine ilave ettiklerini Ramazandan sonrada devam etmeleri ve bunların sevaplarından kana, kana faydalanmaları dileğiyle.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
(*) Bu günkü yazımı için “https://www.islamdahayat.com/riyaz/ibadeti%20surekli%20yapmak.html”dan faydalandım. Emeği geçenlerden Mevla’mız razı olsun. Ali Genç