Gerçekten de öyle oldu.
Daha önce defaten dile getirdiğim sağlıkçılara koruma üstüne koruma zırhı sağlayan, fakat vatandaşı ise savunmasız bırakan bu kararların pratikteki uygulamasında tüm atanmış ve seçilmişlerin velinimeti olan milletin zarar gördüğünü!
Bu ve buna bağlı olarak kamu kurum çalışanlarına yasa, yönetmelik ve genelgelerle sürekli sağlanan dokunulmazlık zırhına karşı vatandaşın korumasız kalmasının doğru olmadığını.
Hukuk gereği iki taraftan kimin haklı ve haksız olduğunun belirlenmesi için gerekli tedbirlerin almasını 29 Ekimden itibaren birçok yazımda dile getirerek dile getirilenlerin gereğinin yapılmasını istedim.
Yine genelde uygulamanın başlamasıyla birlikte oluşan olumsuzluklar üzerine, özelde ise Cumhuriyetimizin 1. Yüz yılını tamamlayıp Türk Asrı olacak olan 2. Yüzyılına başlamasıyla başladığım birçok yazımda dile getirdiğim ikinci önemli mesele ise kadına şiddette her zaman olduğu gibi “ Vur deyince öldür ”ün anlaşılmasını.
Bu Uygulamayla sadece kadının beyanının esas alınmasının yanlış olduğunu.!
Bu hiçbir kanıta dayanmayan tek taraflı hakkın suiistimal edilmesiyle erkeğin uzaklaştırma almasıyla eşler arasındaki sevginin zarar görmesiyle yuvaların çatırdadığını, toplumun çekirdeği olan yuvanın korunması için bu uygulama yerine kanıta ,şahide dayalı beyanın esas alınmasını dile getirdim.
Bu kamu oyunun genelini ilgilendiren meselelerin yanında bizzat şahsıma kamu idaresi tarafından verilen zararı dile getirdiğim şikayetlerimde ise bize ait 1700 M2 arsamızın 2008’den itibaren Aksaray Belediyesi tarafından zorla ve cebren işgal edildiğini içindeki ağaç ve fundalıklarında kesildiğini.
Bu konudaki birçok dilekçemizin cevapsız kaldığını.
Ara vermeden süren dilekçe ile müracaat ın yanında bire bir görüşmelerimiz sonunda cebren işgal edilen arsamıza en yüksek oran olan dop un uygulanmasıyla mağdur edilmemizi Kamu Denetçiliği kurumuna bildirmemize rağmen buradan gelen cevapta konunun zaman aşımına uğradığı belirtilerek işlem yapılmasının yanlışını dile getirmiştim.
İlimizi yanındaki heyetiyle ziyaret eden ve iki gün boyunca hem STK ları hem de vatandaşlarla düzenlenen etkinlikte dinleyen Kamu baş denetçisi Avukat Şeref Malkoç’un vatandaşlarımızla birlikte bizi de dinleyerek dile getirdiklerimizi not aldırması iyi olacak hastanı ayağına doktor gelmesi gibi oldu.
Dile getirdiklerimizin gereğinin yapılarak kurumun gerçekten mazlum ve mağdurları kamu idaresine karşı korumasının ete kemiğe büründürülmesiyle milletle kamu kurumlarının arasındaki sıkıntıların milimize edilmesinin sağlanması dileğiyle Baş denetçinin getirilmesinde emeği olan başta Vali Mehmet Ali Kumbuzoğlu ve Belediye Başkanı Dr. Evren Dinçer’e kamuoyumuz adına teşekkür ederim.
Cuma’mız mübarek olsun.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.