O gerçekten de hem bir genel başkandı hem de mesleğinde genel manada kimseye eyvallah etmeyen bir imparatordu.
Konunun anlaşılması için bu iki unvanın hikayesini bilmekte fayda var.!
1970-81 arasında 10 yıl Kütahya ilimizdeki gazeteciliğini yanındakilerden ve merhumun hatıralarından bilen olarak orada mesleğini sürdürürken kimseye eyvallah etmeyen bir imparator duruşu sergilediğini bilenim.
GELİŞİYLE O ZAMANA KADAR AKSARAYDA KULLANILMAYAN DİZGİ TEKNOLOJİSİNİ GETİRİP YAYGINLAŞTIRAN OLDU!!!
Kütahya’dan matbaasını Aksaray’a taşıdığında şehrimizde yayınlanan 2 mahalli gazete olan Hasandağı ve Uluırmak gazetelerinde yayınlanan haberlerin harfleri teker teker elle diziliyordu.
Merhum gelirken şehrimizde kullanılmadığı için bilinmeyen dizgi teknoloji sinide getirmişti.
Aksaray’da o zaman kullanılan El ile hurufat kasalarındaki harfleri kumpasa dizmeye göre daha pratik olan ve daha kısa zamanda elle dizilenin misli misline daha fazla yazıyı yazabilen ilk entertip makinesini 1981’de getirdi.
Bununla diğer basımevlerinin de bu teknolojiye geçişe mecbur bırakmasıyla Aksaray dizgide bir üst sınıfa çıkmasını da sağlayan olmasının yanında mahalli gazeteleri basım yerinden ayıran ilk yazıhane geleneğini de uygulayan oldu.
HABER YAZIMINDAN REKLAM HABERE HABER SIKINTISINDA NE YAPACAĞIMIZI ÖĞRETEEREK UFKUMUZU AÇTI!!!
Merhum Kütahya’dan gelişiyle Aksaray’a teknoloji getirmenin yanında o zamana kadar bilmediğimiz haber yazımından reklamların santim sütunu ile haber köşe yazılarında ceza alınmaması için yapılması gerekenlere, reklam haberlere ve günlük haber bulma sıkıntısı çekildiğinde her an elimizin altında bulunması gereken stepne haberlerin neler olacağını öğreten bir öğretmen oldu.
Yayınladığı Aksaray Ekspres bir mahalli gazete olmasına rağmen içerik olarak şimdilerde ulusal medya olarak bilinen o zaman yaygın basın ismiyle anılan gazetelerin birçoğundan fazla içeriğe sahip gazete yayınlıyordu.
Şehir nüfusu şu ankinin 3/1’i kadar olmasına rağmen günlük 3500 gazete satışıyla tiraj yönüyle bir çok büyük şehir, hatta Ankara’daki mahalli gazetelerle yarışan bir gazete yayınlayanıydı.
GAZETECİLER CEMİYETİNİN AKSARAY’IN İL OLMASI MANŞETİNİ ATAN GAZETESİNİN SAHİBİ VE DESTEKLEYENİ OLDU!!!
Günümüz TUİK’i olan kurumun o zamanki ismi DİE’nin 1980 Genel Nüfus sayımı sonucunu yayınlayan dokümanını okuduğumda Aksaray’ın o zaman bağlı olduğu Niğde vilayetiyle birlikte Türkiye’nin 67 ilinin merkez ilçesinden nüfusunun fazla ve yüz ölçümünün ise büyük olduğunu belirleyen bir belge hazırlamıştım.
Günaydın gazetesinde yarı sayfa olarak 5 gün yayınlanan tanıtımımın ilk gününkü”31 İlden Büyük İlçe” başlığını atılmasını sağlayan 1985 genel seçiminin ardından güncellediğim bu belge ile memleketimizin hayırlı evlatlarından ilimizin iki elin parmaklarını geçmeyen efsane siyasetçilerinden dönemin Konya Selçuk Üniversitesi TIP fakültesi genel sekreteri Orhan Aydın ağabeyin Üniversitemizin temeli olan ilk Melek Yüksek Okulunun kurulması için yapılan araştırmada olumlu rapor verilmesini de sağlamıştı.
1987 da merhumun kurucu başkanı olduğu Gazeteci-Yazar merhum Çapan Tekeli’nin başkan yardımcısı benim sekreter ,Şeref Yeşildal ile Adem Doğruer’in yönetim kurulu üyesi oldukları Aksaray Gazeteciler Cemiyeti adına yayınladığımız ilk bayram gazetesi olmasının yanında şehrimiz inde ilk Veb ofset gazetesi olan o yılın ramazan bayramı gazetesinde hazırladığım belgenin verdiği ilhamla gazetemizi basan İstanbul Son Havadis gazetesinde bizimle ilgilenin sayfa sekreteri merhum Cengiz Kaluç tarafından atılan ”Tam 54 yıldır söyle, söyle dilimizde tüy bitti” üst başlığı ve “Vilayet Hakkımız Verilsin Artık” manşetini destekleyen.
Bu manşetin etkisinin artması için kendi yazdığı yazı, resmen olmasa da yaptığı hizmetleriyle fiilen Aksaray’ın ilk Valisi olan merhum Ünal Özgödek, DYP ilçe başkanı merhum Avukat Sinan Kalyon ve SHP il başkanı merhum Avukat İbrahim Kasman’ dan aldığı demeçlerle desteklemesini sağlayandır.
DAİMA EZAN, KURAN VE BAYRAK MEFKÛRESİNİ SAVUNAN,BU MEFKÛRE SAHİPLERİNİ SEVEN VE DESTEKLEYEN OLDU!
Dini alt yapısı bulunan bu alt yapının da etkisiyle gençlik hatalarından rücu edip dinimizin direği 5 vakit Namaza ömrünün sona kadar 5 katan, hayatı boyunca Vatan, Ezan ve Kur’an mefkuresini savunan ve savunanları da destekleyen akademisyen iki evladı Oğuzhan ve Mustafa Kayahan ’ada sevdiren oldu.
Türkiye’nin renkli siyasetçilerinden Osman Bölükbaşı’nın genel başkanı olduğu Millet Partisinin Gençlik Kolları başkanlığını da uzun yıllar başarıyla sürdüren bir vatanseverdi.
Yazının girişinden itibaren bilgisin verdiğim Salı günü Hakka yürüyen Gazeteci-Yazar Ahmet Erbaş ağabeydir.
Ruhu şad mekanı cennet olsun.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.