Bu günkü yazımın konusu 100 yıllık çınar ve Türk Asrının başlangıcında olan Türkiye Cumhuriyetinin kalkınmışlık ve demokrasiyle fikir ve inanç hürriyetinde geldiği seviyeye hiç yakışmayan uygulama.!!!
Kalkınmışlık seviyeleri ve demokrasileri yüksek ülkeler gibi bizim ülkemizde 12 Eylül 1980 darbesinden önceki aday belirleme yetkisi şimdilerde daha ileri seviye çıkartılması gerekirken maalesef o zamanki aday belirleme yöntemi şimdikinden çok daha ileri seviyedeydi.!!!
Çünkü Cumhur şimdiki gibi Noter değildi.
1991 GENEL SEÇİMLERİNDEDE YİNE ADAYLIĞIA GENEL MERKEZLER KARAR VERİP CUMHUR’UN NOTER YAPILMASI SANDIKTA DİLEDİĞİNİ TERCİH ETMESİYLE OLUMSUZLUK KISMEN TELAFİ EDİLMİŞTİ!!!
12 Eylül darbesinden sonra yapılan genel ve mahalli seçimlerde millete akla ziyan şekilde Noterlik yetkisi uygulaması bir defa milletimizin 2. Adamı 8.Cumhurbaşkanı Özal’ın başbakanlığında telafi edildi.
1991’de uygulanan tercihli seçim sisteminde de yine adayı belirleme yetkisi genel merkezlere verilse de her seçim bölgesinden seçilecek vekil sayısının 2 misli adayın gösterilmesi ve bunların arasından pusulada seçmenin dilediğini işaretleme hakkıyla Noterlik telafi edilmeye çalışıldı.
MİLLET NE DERSE DESİN GENELBAŞKANLARIN SÖZÜ BM GÜVENLİK KONSEYİNİN DEDİĞİ GİBİ OLUYOR
Aday yapılan ve seçileni milletin adamı yerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Eylül de yapılan BM’deki 13. Konuşmasında da değindiği Dünya’nın Beşten büyük olduğu yönündeki konuşması ile Türkiye’deki aday belirleme yöntemi tamamen bir birine zıt.!!!
Çünkü Türkiye’deki çağ dışı aday belirleme sistemi nedeniyle maalesef ülkemizdeki tüm siyasi parti genel başkanları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başta BM konuşmaları olmak üzere her vesileyle eleştirdiği kurumun 5 daimi üyesini oluşturan güvenlik konseyi gibi millet ne derse desin kimin vekil ve Belediye başkanı olacağına genel başkanlar karar verdiklerinden zatıalileri başta olmak üzere Türkiye’deki tüm parti genel başkanları BM güvenlik konseyi üyeleri olan ülkelerin dünyadan büyük olmaları gibi kendileride milletten büyük.!!!
Bugünün konusu olan seçilenleri milletin adamı yerine genel başkanlar ile genel merkezler ve teşkilatların adamı yapan anti demokratik uygulamaya geçmeden çok partili sisteme geçilen ve millet iradesinin ilk defa sandığa aksettirildiği 14 Mayıs 1950 Genel Seçimlerinden günümüze kadarki ülkemizin siyasi geçmişinin özetinin bilinmesinde fayda var!
1961 ANAYASASIYLA ATANMIŞLAR YASAMA VE YÜRÜTMENİN BÜYÜK ORTAĞI, MİLLET KÜÇÜK ORTAK!
Milletin 1. adamı Şehit Başbakan Adnan Menderes, Milletimizin 2. adamı 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde başlatılan cumhurun gerçekten de medeni cumhuriyetlerde olduğu gibi ülkenin her yönüyle gerçek manada sahibi olabilmesi çabalarında kat edilen mesafenin önce 1961 Anayasasıyla atanmışların yönetimin büyük ortağı haline getirilmesi.
8.CUMHURBAŞKANI ÖZAL HÜKÜMETLERİNDE SAĞLANAN DİNİ HÜRRİYETLER 28 ŞUBATTA DOĞRANDI
Seçilmişlerin ve temsil ettikleri vatanın asıl sahibi olan tüm atanmış ve seçilmişlerin velinimeti ve sahibi milletin ise idarenin küçük ortağı haline getirilmesi 8. Cumhurbaşkanı Özal’ın cesur çabalarıyla gerçekleştirilen yasal düzenlemelerin 28 Şubat Post modern Darbesi ile inanç ve fikir hürriyetindeki birçok kazanımları kör baltaya havale edildi.
GENELBAŞKANLARIN VE GENEL MERKEZLERİN ADAY BELİRLEMEDE MUTLAK SEÇİCİ OLMALARI CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN”MİLLETNE BAŞKA GÜÇ TANIMIYORUZ” SÖZLERİYLE BAĞDAŞMIYOR!
Atanmış büyük ortakların 28 Şubat ile başlayan geçmişteki hükümetlerin aksine Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin 27 Nisan E Bildirgesine verdiği Cumhuriyet tarihinde askerin iradesine karşılık verilen ilk cevapla dile getirilenin ve getirenlerin etkisizleştirilmesiyle demokrasinin tuğlaları yeniden örülmeye başlandı.
Milletimizin gerçek manada Cumhuriyete kavuşması için genel başkanların BM Güvenlik Konseyi üyeleri gibi milletten büyük olmalarının ortadan kaldırılarak aday belirleme yetki sininde millete verilmesiyle seçilenlerin Genel başkanın ve genel merkezin adamı olmalarının dolayısıyla milleti umursamayanlar olmasının ortadan kalındırılmasının zaman geçirilmeden gerçekleştirilmesi dileğiyle Cumhuriyetimizin 100. Yıl dönümü kutlu olsun.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.