Dündar’ın kahramanı şov yapıyor

       Bir hafta önce Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a gülünç bir suikast sahnesi yaşamıştık. İlk gördüğümde bunun bir tiyatro sahnesi olduğunu düşündüm ve yazma gereği bile duymamıştım. Fakat saldırın detayları ortaya çıktıkça düşündüğüm gibi olayın bir senaryo olduğu ortaya çıkmıştı. Hafta sonu Dündar bir yazısında eşinin ne kadar kahraman olduğu konusunda kendisine methiyeler yazıyor. Hemen ardından okuduğum bir haberde yurtdışına gidiş haberleri gündeme düştü.

     Can Dündar’ın karısı katili tutmuş video'ya çekiyor. Hani inanmayan olursa gösterecek galiba, bir adamda silah olan eli değil öbürünü tutmuş. Bir dönse arkada Can Dündar var sıkar işi bitirir. Ama hazırlanan senaryoda sıkma olayı yok tabi.

      Olayın yaşandığı sahneye bir baksanız ben o resmi burada sizlerle paylaşayım net olarak senaryoyu görebilirsiniz. Ülkeyi kötülemek ve dışa karşı karalamak kampanyasından başka ne olabilir ki?

      Tabi Emniyet birimlerimiz olayın arkasını bırakır mı? Tetikçinin telefonu inceleniyor ve iş çorap söküğü gibi ortaya çıkıyor. Konu ile ilgili haberleri sizinle paylaşayım:

      “Dündar’a yönelik saldırıda tetikçi Murat Ş’nin telefon trafiğini incelemeye alan polis saldırının organize bir şekilde kurgulandığını ortaya koydu. S.B.’nin saldırıdan önce Gaziosmanpaşa’da Murat Ş. İle buluşup silah vermesi güvenlik kamerasına yansıdı. S.B.’nin ayrıca olayın azmettiricisi olduğu öne sürülen E.C. ve şoförü S.M. ile de Fatih’te buluştuğu belirtildi.

      E.C., S.B., S.M. ve S.B. Pazartesi akşamı da Florya’da buluşup gelişmeleri değerlendirdi. Saldırgan Murat Ş. İle bağlantıları saptanan dört şüpheli dün emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. S.B ve S.M. savcılıkça, S.B. ve E.C. ise mahkemece “ adli kontrol şartı” ile serbest bırakıldı.”

      Senaryonun içyüzü çok kısa sürede ortaya çıkmıştır. Burada ülkemizin gizli kalması gereken sırlarını ifşa eden Dündar ülke genelinde kendisini mağdur duruma düşürerek ülke ve devlet hakkında kendine göre haklı çıkmayı amaçlıyordu. Bu kadarına da pes doğru dedirtecek bir şekilde ülkeyi kötülemek için kendisine suikast girişimi yaptıracak bu insanlardan Allah memleketimizi korusun.

     Sonrada çıkıp köşende eşini kahraman ilan edeceksin ve hayran kaldığını söyleyeceksin. Nasıl üzerine atlamaksa bir eli adamın çeketin de bir elinde fotoğraf makinesi ile adamın resmini çekiyor. Buna kim inanır ve doğruluğunu tasdik eder.

      5 metre mesafedeki adamı vuramayacaksın, sol eline sarılan CHP Milletvekilinin önüne sakince silahını bırakacaksın. Eşinde bir elinde fotoğraf çekecek ve bunu topluma yutturacaksın. Sonrada ülkemizi kötülemek için yaygara yapacaksın.

      Eğer bu senaryo olmasa idi herhalde adli merciler ve savcılar tetikçiyi bırakacakmıydı? Hayatları hep ülke düşmanlığı olan bu insanlar şimdi nerede biliyormusunuz bindi uçağa dışarıya kaçtı. Hem de hangi ülkeye gittiği bile belli olmayan bir yere. Peki yurt dışına çıkış yasağını kaldıran hakime ne demeli?

      Bu ülke düşmanlarını artık herkes tanımalı basın özgürlüğünden bahsetmemeli.

​