Zaman zaman hak ve hukuktan bahseder, haklılığı kimseye vermediğimiz olur. Ama oturup da bir ince eleyip sık dokuduğumuzda ufak tefek yaptığımız haksızlıklar karşımıza çıkar. Tabi buda haksız kazanç içine girer. İşçisi patronu hak ve hukuka çok dikkat etmesi gerekir, çünkü sonunda ölüm var ölüm.
Eğer insanların hayatı maddiyatla, yani para ile alınsa idi, Türkiye’nin meşhur zenginleri Vehbi Koç ve Sakıp Sabancı zannedersem parayla hayatlarını devam ettirirlerdi. Demek ki ne kadar zengin olsan da, sağlıklı olsan da işin ucunda ölüm var ölüm.
Boynuzsuz koyunun boynuzlu koyundan hakkını istediği mahşerde arasatta kalmamak istiyorsak hak ve hukuka dikkat etmeliyiz. İsterseniz çok küçük gördüğümüz haksızlıklar nasıl gerçekleşiyor kısaca bir bakalım. Sonra Hz. Ömer’den bir kıssa ile konuyu bitirelim.
Geçen alışveriş merkezlerinin birisinde kasiyer olarak çalışan bir tanıdık gencimize soruyorum; “ açık falan veriyor musunuz, verdiğinizde nasıl telafi ediyorsunuz” dedim. Bana; “ telafisi yok maaşımdan kesiliyor” dedi.
Bu arkadaşın iş yerinin açılışı olduğunda 30 bin lira küsur bir kasadan ciro yaptığını ve o günde 30 lira civarında bir açık verdiğini ve bu verilen açığın maaşından kesilmesi bence haksızlık. Bir günde 30 bin lira ciro yaparak çalışan bir insanın açık vermesi çok büyük bir ihtimal, bunlara mükâfat verilmesi gerekirken maaşından kesilmesi insafsızlık olur. Ayda on gün açık verse gitti maaşın yarısı. Zaten bu insanlar asgari ücretle çalışıyorlar.
Yine bir işçi iş yerinde diyelim ki 8 saat çalıştırılmak üzere alınıyor, bu insanları on veya on iki saat çalıştırıp birde üç beş kuruş açığını kesiyorsan vallahi vebali çok büyük. Fazla çalıştırdığının mesaisini vermeyip birde kesinti yaparsan hatırlatalım ölüm var ölüm.
Patron yanında çalıştırdığı insanların hakkını vermeli, çalışanda aldığı maaşın karşılığın da aldığını helal ettirmeli. İşveren çalışanının alın teri kurumadan emeğinin karşılığını vermeli. Bu en küçüğünden en büyük işverenine kadar böyle olmalı. Nasıl bundan bir lira kısabilirim hesabı yapmamalı. Çalışanda nasıl burada birkaç dakika kaytarırım dememeli. Her iki tarafta şunu iyi bilmeli, ölüm var ahirette hesap var.
Halife Hz. Ömer’e sağ kolu kesilmek üzere bir suçlu getirirler.
Ömer yargıçlara suçlunun suçunu sorar; “ bu adamın suçu ne, ne suç işlemiş” diye.
Yargıçlar Hz. Ömer’e “ Hırsızlık yaptığı için sağ kolunun kesilmesine kara verdik” derler.
Hz. Ömer suçlunun getirilmesini ister, suçlu getirilince suçluya sorar; “ neden hırsızlık yaptın” der. Hırsız cevap verir; “ Ya emirel müminin aldığım maaş yetmediği için çocuklarımın bir isteği vardı alamadım onun için hırsızlık yaptım” der.
Hz. Ömer patronunu çağırır ve neden geçineceği kadar maaş vermediğini ve hırsızlığa yönlendirdin diye patronunun sağ kolunun kesilmesini emreder ve kolunu kestirir.
Hak ve hukuk çok önemli, patron işçi hakkı daha önemli, bu dünya öyle veya böyle geçer, ama ahiret işi daha çok önemli. Onun için ölüm var ölüm diyorum.
Haksızlık yapan ve çalıştırdığının emeğini vermeyenler şunu unutmasınlar ki, bir gün kara toprağı boylayacağız. Onun için diyorum ki, beyler hayatımızda bir dakika bile uzun zaman. Ne zaman öleceğimizin garantisi yok, ölümü düşünerek hayata devam edelim. Hayatımıza ölümü hiç unutmadan devam edelim.