Yazacağım konu çok önemli, bu hayata geçerse dostluklarda pekişir. Bir önceki valimiz Sayın Hamza Aydoğdu cenaze yemeklerini yasaklamıştı. Tabi durumu çok iyi olanlar yine devam etti, ama çokta güzel oldu. Şimdiki valimiz Sayın Mehmet Ali Kumbuzoğlu düğün davetlerine el atarak takı takma olayını ilanla duyurmak yerine isteyen bir zarf içerisinde düğün sahiplerine verme konusunda bir kural getirirse ne güzel olur.
Geçenlerde bir davetiye gördüm davetin kenarına düğün sahibi, “ düğünümüz takısız “ diye yazmış. Bu gerçekten benim hoşuma gittiğini söylemek isterim. Bu hoşuma gitmeyi toplum adına söylemekte fayda görüyorum.
Bizim örf ve adetlerimizde illede düğün daveti takacaksın kuralı yoktur. Durumu iyi olan akraba ve yakınları düğün sahibine katkı sağlaması için düğün sahiplerine destek olmak amacı ile bir hediye vermeleri gayet doğru ve münasip.
Durumu iyi olmayanlarında illede bir şey takmak durumunda olmadığı, ancak düğün sahibinin güzel gününe katılarak paylaşması ayrı bir güzelliktir. İllede düğüne gelen bir hediye takacak diye bir durum söz konusu değildir.
Olay mecburiyete kadar dönüştü, düğün takıları kamera çekimi eşliğinde bir ilancı tarafından ilan edilerek takı merasimi yapılıyor. Burada kim ne takmış kayıt altına alınıyor ve ödünç olarak bir yere yazılıyor ve karşı tarafın düğününde iade ediliyor.
Böyle bir al gülüm ver gülüm olur mu? Bu nedenden dolayı gariban ve durumu iyi olmayan düğünlere gidemez olmuşlardır. İnsanları ifşa etmek ve duyurmak kime ne kazandırır? Düğün mü yapıyorsun dilencilik mi yapıyorsun, eskiden böylemiydi?
Sırf bu yüzden dolayı geçen sene küçük oğlumun düğününe hiç kimseye davetiye vermedim ve çağırmadım. Aksaray’da bilinen sayılan bir kimse olmama rağmen bir kaç yakın akraba dışında kimseyi çağırmadan kendi aramızda düğün yaptık.
Ben istemezmiydim sevdiğim, saydığım insanların güzel günde benle beraber olmasını? Çoğu yakın akrabalarım gazetede okuyunca görmüşler bana sitem ettiler, “ bizi niye çağırmadın” diye.
Benim gibi olan çok kişi vardır düğünler sevilip sayılan insanların bir araya gelmesi yerine dilencilik şekline dönüşmüştür. Düğünler yapılırken zaten düğün sahibi kendisini hazırlayıp düğün yapıyor, başkasından gelecek hediyelere zaten ihtiyacı yoktur.
Bu nedenle düğünleri bu dilencilikten çıkararak, her dostun katılacağı bir düğün yapılmalıdır. Aslında durumu müsait olduğu halde takı takamayacağı için çok önemli bir işim var diye gelecek kişilere yalan söyletmemek lazım.
Benim gibi düşünen bir çok kişi var, davetlerinin bir kenarına hediyesiz yazdırırsa düğünlere daha çok katılan olacağını düşünüyorum. Hiç değilse düğüne gelemeyende gelir, takı takacak da düğün sahibine sessizce vermelidir.
Benim büyük oğlanın düğününe rahmetli oldu bir tanıdık gelmişti. Düğünde altın taktığını söyledi, meğerse oğlunun düğününe gidememişim, bunu tespit etmiş, bana “ ben senin oğlanın düğününde altın taktım ama sen gelmedin altınımı ver” dedi.
İnanın ben ne altın yaktığını ve neden düğünde olduğunu görmedim. Ama peki azizim diyerek altın alıp verdim. Şu bir rezillik değil mi? ben sana altın mı tak dedim, bunu zamanı gelince iste mi dedim? Bunlar çok çirkin ve görmediğim bir olay.
Dolayısı ile sayın valimiz Kumbuzoğlu bu konuya el atsın, yada düğün sahipleri bu işi davetiyeye takısız diye yazarak kaldırsın. Hiç değilse düğünlere herkes rahat gelsin. Lütfen düğünleri dilencilikten çıkaralım güzel düğünler olsun.