Taştan kalplerimiz var bizim. Öyle böyle değil kaya olsa parçalanır bu daha farklı bir şey… Kalıplaşmış düşüncelerimiz, hiç olmayacak yargılarımız, çok saçma önyargılarımız var. Karşımızdakini, yanımızdakini, kalbimizdekini, dostumuzu, düşmanımızı olduğu gibi kabullenmek yerine değiştirmeye çalışarak yeni bir kendimiz yaratmaya çalışıyoruz. Oysa ne sıkıcı olur aynı ben, aynı sen, aynı dost… İnsan bazen kendine bile tahammül edemiyorken etrafındaki herkesin de kendi gibi olması çekilmez bir hal olur herhalde.
Düşüncesi bize uymuyorsa öyle kolay gözden çıkartabiliyoruz ki öyle tüm yaşanmışlıklara rağmen, anılara, hatıralara, zorluklara, mutlulukları yok sayıp yol veriyoruz tüm yaşanmışlıklara. İşte tamda burada devreye “vefa” giriyor.
Sonra cebelleşip duruyorsun o vicdanında ki vefasızlık hissiyle çünkü vefasız insan kamburdur çünkü vefasızlık insanın sırtına ve vicdanına en büyük yüktür. Sizin gibi biriyle anlaşmak, dostluk kurmak herkes için kolaydır asıl önemli olan sizin gibi düşünmeyen biriyle anlaşabilmek değil midir? Doğrunun yanında herkes doğru olur önemli olan eğrinin yanında doğru kalıp eğrinin elinden tutup kaldırabilmektir asıl marifet.
Ama biz kolay olanı tercih ediyoruz. Yürürken önümüze çıkan taşları kaldırıp bir kenara koymak yerine yolumuzu değiştirerek kendimizi kurtardığımızı sanıyoruz. İşte o saatten sonra vicdanımızda nâralar yükseliyor fakat bizler vicdanımızın sesini susturmakta mastır yapmış insanlarız onu da susturmayı başarıyoruz.
İnsanlar doğar, büyür, olgunlaşır, değişir, hata yapar, düşer, kalkar yeni bir birey meydana getirir kendinden bu döngü tecrübeden ibarettir. Tecrübe toplumda yer almakla meydana gelebilir ancak. Toplumda var olan insan ise insanlarla iletişim halinde olduğu sürece yanlışlara meyledebilir, meyletmelidir ki doğruyu bulabilsin. Biz mükemmel insanı aramakla meşgulken mükemmel olmayışımızı unutuyoruz. İlişkilerimizde kendi hatalarımızı görmek yerine karşımızdaki kişiden olmayan hatalar üretmeye çalışıyoruz. Bu bizi biz yapmaktan alıkoyduğu gibi diğer ilişkilerimizi de olumsuz yönde etkiler.
Olduğu gibi kabullenmek, sorgusuz, sualsiz değer vermek, karşımızda ki insanın düşüncelerine saygı duymak, kusur aramamak, yapmış olduğu her davranışta, söylemiş olduğu her sözün altında kendince bir şeyler çıkartmaya çalışmamak, dost olarak göremediğin kimseleri insan olarak görmeye çalışmak, kusur aramak yerine kusur kapatmak, sevmemek ama saygı duymak, değer vermemek ama insan olarak kabul edebilmek işte ihtiyacımız olan sadece bunlar biraz saygı biraz daha saygı.......
ki eki buradaki kullanımda birleşik yazmak icap ederdi. Az dikkat