"kral çırılçıplak!"

Yayınlanma: 20.10.2013 00:05 Güncelleme: 20.10.2013 00:05

 krallık, monarşik rejimin kuralları vekurumsallarıyla yaşama geçtiği yönetim biçimi,ete-kemiğe bürünmüş şekli.. bedenin yanısıra bir dekrallık rejiminin ruhu var ki, en kısa anlatımıyla'astığı astık, kestiği kestik'tir.. diğer ifadeyle,'benmerkezli, ego-merkezli, keyfî' yönetim anlayışı..ancak keyfîliği topluma yedirebilmek! içinmâkul ve mâsum görünümlü sunumlar gerek..işte, krallığın ruhu anlamındaki'mutlak egemen gücü elden bırakmama' zihniyetini,yalnızca biçimsel anlamıyla krallık rejimlerinde değilbütün yönetim biçimlerinde görmek mümkün..örneğin,"halkın yönetimi" anlamına gelen cumhuriyet'te"cumhuriyet kralları" yok mu sanki.. üstelikmonarşik rejimlerde tek kral olmasına karşıncumhuriyet'te o kadar çok kral varki.. nasıl mı..?hasbelkader güçlü bir kurumun başına oturan/lar,"ben-merkezli, ego-merkezli, keyfî,astığı astık kestiği kestik" yönetim anlayışıylafütursuzca hareket etmiyorlar mı, alın size kral..tâcı mı eksik.. onun yerine şişirilmiş ünvanlar..adlarını vermesek de ekranlar krallar geçidi gibi,en büyüğünden en küçüğüne kadar, irili ufaklı..gücü eline geçiren krallığını ilan ediveriyor..haa, kraldan çok kralcıları saymıyoruz bu arada..monarşideki kraldan farkı, hiyerarşik sırasını biliyorlar..aksi halde krallığının elden gideceğini de biliyorlar..o yüzden rejimin adı değil içeriği, ruhu önemli..rejimin içeriğini, ruhunu özellikle es geçiprejimin salt adını çokça dillendirenler,içlerinde krallık ruhu taşıyanlar.. birkaç gün önce..monarşik suudî rejimin kralı fahd,"ihvanı terörist" ilan edip"darbecilerin yanında olduklarını" belirtip"mısır'ın içişlerine karışanlara fitneci" demişti..uzun yıllardır krallığında saltanat süren kral fahd,. osmanlı'nın hâdimül haremeyn olduğu bir ülkede,. ingiliz hediyesi! krallığıyla hâkimül haremeyn olmasaydı,. şimdilik sınırsız görünen petro-dolarları olmasaydı,kim kaale alırdı onu..? demek oluyorki,kral fahd'ın şahsına ve sözlerineislâmi, insanî anlamda bir değer, önem atfedilmiyor,yalnızca temsil ettiği varsayılanlar! adına ses çıkarılmıyor..şayet, kralın şahsı ile gerçekte temsil etmediği haldetemsil ettiği varsayılan! değerlerimizle ilişkisinisorgulayıp koparacak bir yol haritası çıkarıldığında,kralın şahsı ve ailesine bahşedilen(1.dünya savaşı'nınzor şartlarına mâruz bırakılan osmanlı'ya karşı,batı ile işbirliği karşılığında suud ailesineödül(!) olarak verilen kraliyet) üzerindenislâm coğrafyasında terör estirenlerin belkien büyük istinatgâhı ortadan kaldırılmış olacak.. kral ve ailesinin, uzun yıllardır özündeislâmî, ahlâkî ve insanî sınırlar tanımayanancak sözünde islâmî kılıf giydirilmiş keyfî saltanatı,göstermelik birtakım sözde şer'î uygulamaların(!)suudî kral ve imtiyazlı aile fertlerini kapsamadığı..kural ve uygulamaların! teb'a(!) için geçerli olduğu..ilkel feodal yapısı vedeğer tanımayan özelliklerininvarsayılan! değer ve atfedilen önem! nedeniylehiçbir dönemde sorgulanmadığı..mevcut haliyle suudî krallığı ve doğal uzantılarınınislâm coğrafyasında devlet-toplum ikilemi,idarî anlamda virütik bir sorun olarak durduğuhususları âcilen ve özenle gündeme getirilmeli,bu öncelikli sorunun cesaretle üzerine gidilmeli,sinsice giydirilmiş islâmî kisvesi çıkarılmalı,altındaki gerçek yüzü ortaya konulmalı,batının islâm dünyasındakisiyasi ve idari anlamda truva atı olarakkullanılması oyununa bir son verilmeli artık.. birkaç on yıldır islâm dünyasına'alttan yak üstten su dök' yöntemiyleyaşatmadığı acı kalmayan batı dünyasınınen büyük dostu ve müttefiki kral ve ailesininislâm dünyasındaki yeri, etkileri, feodal konumu ilevarlığının sorgulanma zamanı geldi de geçiyor bile..sahibi oldukları selefîlik ideolojisinin arka planını,asrı saadet talebi gibi mâsum bir kisveyle örtüpdiğer ifadeyle, islâmın özüne uyguneski-yeni toplumsal taleplerin karşısınaasrı saadeti engelmişçesine çıkarmak suretiyle,peygamberimiz(sav) ve ehl-i beytinde bile olmayanimtiyazlar ve muafiyetlerle donatılmışsuud ailesi ve rejimi sorgulanmalı.. suudî uzantısı selefîler,darbeci yönetime açık destekleriyledüşünce ve eylem anlamında mısır'da iflas ettiler..sisi'nin katliamlarına karşı olduklarını ilan ettilerse defikri ve ideolojik tükenişten kurtulamadılar..selefîliğe abd başta olmak üzerebatılı ülkelerin hiç karşı çıkmadıklarını söylersekasrı saadet iddialarının samimiyetini(!)ortaya koymuş oluruz sanırım.. mısır'daki darbenin lokomotifi selefîlik..yaşanan gelişmelerle gerçek yüzü ortaya çıkmıştır..kralın endişesinin hatta korkusunun gerçek sebebi budur..çünkü kendi ülkesine bir biçimde kabul ettirdiğikrallık yönetiminin ideolojik fikrî arka planı çöküncekrallığının çökmesi kaçınılmaz olacaktır.. telaşı bundan,'ya hep ya hiç' diyerek varını yoğunu döküp saçması bundan..çünkü darbeci sisi giderse sıra kendisine gelecek vebatının islâm dünyasındaki temel taşı olankrallığının yıkılışını diğerleri takip edecek..gelişmeler bu minval üzre devam ettiğinde(inşallah),arap baharı kısa vadede arap sonbaharıyla sınırlı kalsa daarap baharı'nın önce batı'nın sonbaharı, ardındanbatı'nın kışı(kışkışı) olmasını diliyoruz..*darısı, monarşik rejimin kralları kadarcumhuriyet krallarının başına..! E-Posta: ramazantoprak19@gmail.com

Devamını Okumak İçin Tıklayınız