istisnâcılar!

Yayınlanma: 20.10.2013 00:05 Güncelleme: 20.10.2013 00:05

 istisnâların genelleşmesi,genellerin istisnâlaşması,büyük yanlışlara gidişin önemli bir göstergesi..bu da istisnâları kullananların çıkarına hizmet demek..istisnâları kullananlar kimler mi..?yukarılarda iseler yakayı ele verdiğinde,aşağılarda iseler paçayı kaptırdığı takdirde,"bu istisnaî bir durum" deyip sıyırıverirlerve kaynaklar bunlara akmaya devam eder..istisnâcı tipler diyebileceğimiz bu kişiler,-siz bunlara istilâcılar da diyebilirsiniz-genelin bünyesine yapışmış kenelerdir..dış-iç mihraklar veya uzantıları ayırımı yapmaksızınkim/ler bunlar, nasıl anlaşılır'a birkaç cümle,. istisnâlarını! sıkça topluma yaşatırlar... konuşurken genelden dem vururlar,yaparken istisnâlarını yaparlar... yasadışılık, gayrımeşruluk esas,yasallık ve meşruiyet ise istisnâdır... siyasal anlamda satıcılık(!) yaparlar... sosyal anlamda aldatmacılık yaparlar... ekonomik anlamda götürücülük yaparlar... yargısal anlamda suçtan ustaca sıyırıcıdırlar... yanlışları istisnâydı veya sehvendi deyip örtbas ederler... bir doğruyu çokmuş veya yaygınmışçasına genelleştirirler... istisnâlarını, yanlışlarını topluma yedirirken(!)dinî, ahlâkî, etnik, mezhepsel, siyasî, sosyal, kültürelveya ekonomik argümanları "sos" olarak kullanırlar... istisnâî tipler olmalarına karşınmüstesnâ şahsiyetler rolünü iyi oynarlar.. işin gerçeği..düşünür ve aktivist noam chomsky'nin20 ocak 2013 günü boğaziçi üniversitesi konferansında,"abd, ortadoğu'da işleyen demokrasi istemiyor" dediğiislâm coğrafyası.. kurumsallaşmış,oturmuş, modern bir yönetim biçimi var mı..?krallıklar, emirlikler, otoriter-totaliter rejimler varama yaygınlığı ve geçmişe dayalı sürekliliği nedeniyleolağan yönetimler gibi kabulüistisnâî veya tesadüfî bir durum mu..?islâm toplulukları arasındaki çatışmalardaonbinler-yüzbinlercesinin gözlerini kırpmadankardeşlerini acımasızca öldürmesi,istisnâî veya tesadüfî bir durum mu..?yaygınlaşmış bu türden olayların yalnızcaislâm coğrafyasında yaşanması tesâdüf mü..?utanç manzaralarının bir emsalininbatılı ülkelerde hiç yaşanmaması tesâdüf mü..?bir olayın istisnâ sayılması veyatesadüf sayılması için kaç kez yaşanması gerek..?ayda bir, yılda bir, 3-5 yılda bir mi yoksa daha mı fazla..benzeri şablonlarla ve zincirleme yaşanan olaylarıistisnâ veya tesadüfî olaylarmış gibi görmekakıl işi mi, yoksa... yazar taha akyol,islâm coğrafyasındaki modernleşme hareketlerinin"selefiler ile darbeciler arasında sıkıştırılmasını,darbeciler ile kör batılılara" bağlıyor..sizce, batı bu noktadagerçekten kör mü yoksa bakarkör mü..?batılıların eskiden olduğu üzereartık gizlemeye bile gerek görmedikleribir kısmı gerçekleşmiş gelecek senaryolarınıokumanın bile yeterli olduğuna ilaveten,. "yeni ortadoğu'yu kurabilmenin tek yolu,bölgede geniş çaplı birşii-sünni iç savaşı tetiklemekten(..!?) geçiyor..niye biz(amerikalılar) ölelimki..! bırakalımmüslümanlar birbirlerini öldürsünler" diyencia ortadoğu eski bölge şefi robert baer kör mü..?keza,. "müslümanlar birbirini öldürüyor ancako arada batılılar müdahale ettiğindearalarında birleşerek batıya karşı savaşıyorlar..o yüzden bırakın birbirlerini öldürsünler..batı böyle düşünüyor" diyenyunan yazar basil venitis kör mü..? yağmur-diktatörlerden kaçarkendolu-darbecilere tutulmak kader mi..?analitik bakışla sebep-sonuç ilişkisi kurulamıyorsa,sığınılacak saklanılacak yer aranıyorsa kader! olur tabii..bakarkörlüğü kadere bağlamak sonucu değiştirmiyoraksine hezimetleri hem büyütüyor, hem kalıcılaştırıyor..mısır.. 14 ağustos katliamında binlerce yaralı hariçsağlık bakanlığı açıklamasına göre 525,ihvana göre 4.312 müslüman katledildi..gösterici çadırlarıyla birlikteiçindekileri yakarak öldüren askerlerikutlayanlar neyi kutluyordu, kim/lerin kumandanıydı..?batı mı, sadece üzüntü duyuyor, vahşete.. güçlülüğün haklılıktan geçmediği,fiilen güçlü olmaktan geçtiği bir dönemdeyiz..güçlülük beraberlikten geçiyorsa,beraberlik kardeşlikten geçiyorsabatı bunu bilmeyecek(!) kadar ahmak değilse,bu amaçla kardeşler arasına fitne tohumları ekilerekönce kardeşlik bağları/duyguları yokedilmiyor mu..?sonrası çorap söküğü gibi gelmiyor mu..?kardeşlik gidince beraberlik gitmiyor mu..?beraberlik gidince güçlülük gitmiyor mu..?güçlülük gidince geriye ne kalıyorki..!haklılık veya mâsumiyet mi, pardon onlar ne demekti..?geçmişte ve bugün asla dost olmayanlarınhakemliğine koşmak başlıbaşına zillet değil mi..?sahi,batılılarla beraberlikten medet umanlar içindeâkibeti hayır olan tek kişi hatırlıyor musunuz..?ben hatırlayamıyorum da.. E-Posta: ramazantoprak19@gmail.com Ramazan Toprak

Devamını Okumak İçin Tıklayınız