İş var; çalışacak yok!!
İşsizliği hep; yokluğu yönüyle ele alıyoruz. Gelin konuya bir de farklı açıdan bakalım.İşsizler ve/veya iş arayanlar iş koşullarını hep kendileri açısından değerlendiriyorlar ve ona göre; kendi koşullarını kendileri yaratıyorlar. Daha açık bir ifade ile iş beğenmiyorlar.Nasıl mı? Alın size gözlemlerim:*Üniversite mezunları rahat ve masa başı diye tanımlanan iş bekliyorlar. Sahaya inmek istemeyen mühendisler, ahıra girmeyen veterinerler var,*Sigara molalarına razı olmayıp; sigaradan taviz vermeyerek işi kabul etmeyen bağımlılar var,*İlla da memur olma inadıyla; diğer kadroları tercih etmeyip ömür dolduranlar var,*Başlangıç ücretine kanaat etmeyip ilk etapta yüksekten uçanlar var,*İşin niteliğini beğenmeyip haline de bakmadan burun kıvıranlar var,*Babalarına güvenip evde oturma tembelliğinden; hoşlananlar bile var,*İş arayanların çoğu da mevcut işini beğenmeyenler,*Benim çocuğum buna mı layık? Diyerek iş beğenmeyen aileler bile var. Bu varları daha da artırabiliriz. Bu konuda toplumunda değer yargıları yamuk. Zor bela iş bulanlara; toplumun sorduğu ilk soru İşin rahat mı, ikinci soru maaş kaç?Dışarıda hizmet aldığınız yerlerde görüyorsunuz; genellikle yabancı uyruklu çalışanlar çoğunlukta. Demek ki gerçek ihtiyaç sahibi ve kanaatkâr olunca oluyormuş.Umarım bu gidişle benim vatandaşım başka ülkelerde bu yabancıların durumuna düşecek hale gelmez.Sevgi ve Saygılarımla