çelik gibi'ler

Yayınlanma: 30.10.2014 13:29 Güncelleme: 30.10.2014 13:29

adli vak'alarda sayısız örneğiyle sabit:cinayetten sonra bi'süre kendini toplayankatil olay mahalline diğer ifadeylecanlı insan/ları cesede dönüştürdüğü yere gelir,yetmez, cenaze evine gider,yetmez, aile fertlerinin her birinedefalarca başsağlığı ve taziyede bulunur,yetmez, maktüle ağıtlar yakar, gözyaşı döker,yetmez, 'ne kadar hayırlı bir insan olduğu..kimselere kötülüğü olmayan biri olduğu''onu ne çok sevdiğini(?)' vs döktürür..neredeyse kendi dertlerini unutancenaze sahipleri katili teselliye bile başlar..tablonun gerçek yüzü sadece maktüle malumdur,o da konuşamadığı için ağıta devam..tâki geride bıraktığı suç izleri, emareleri,tahriri/yazılı ve şifahi/sözlü deliller ortaya çıkana dek..o zaman dek katil ne kelime,insan suretinde melektir, o kadar kidinlediğinizde yüreğinizi kanatır..anlattıklarına, ağıtlarına bakarsanızherkesten şüphe edilir, ondan asla..çünkü iş! odur, işin! iy! yapar..olayın gerçeği yazıl delillerle veşahitlerin şehadetiyle ortaya çıktığındakatilin yüzünü istesenizde göremezsiniz, çünküpaçayı kaptıracağını anladığı için kayboluvermiştir ortalıktan..o zamana dek, yalnız cenaze sahiplerinin değilcenaze evindekiler için bileel üstünde tutulmaya devam..başköşede oturtulmaya devam..sonrasını söylemeye gerek var mı..?demem o ki,göz göre göre gelen ermenek faciasında16 mayıs 2014 tarihli "oksijen maskesi"başlıklı yazımızda tüm kömür ocaklarınınsoma ile aynı durumda olduğunubilen biri olarak  yazdığımız haldeermenek faciası göz göre göre gelirkenvicdanlarını kapatanlar(çünkü iyi biliyorum kifacianın bağıra bağıra geldiğini gözleriyle görüyorlardı)facia mahalline geliyor vesadece "cenaze evindekilere" değiltribündeki 75 milyona ve seçmenlere diyor ki,"bu madene ruhsat verilmemeliydi,bizim görevimiz 3 yıllık ruhsat aşamasından sonra başlıyor..denetimleri yapmak bizim görevimiz..ermenek iş sağlığı ve güvenliğine uygun değil..bu tür madenlerin kapatılması gerekir"dedikten sonra kahramanlığa soyunuyor,"sözlerim nereye gidiyorsa gitsin,belediye ise belediyeye,bakanlık bakanlığa,kendi bakanlığıma ise kendi bakanlığıma,insanlar ölüyor, içimiz yanıyor"breh breh breh! nasıl ama,çelik'ten bakan'ı dinliyorsunuziçinizi yakan sözlerin içinde kendisi yine yok..tek bir bilgi verelim:"ocak ruhsatını hangi bakanlık verirse versinyasaların senin bakanlığına verdiği yetkiye dayanarakbakan olarak sen bu ocağı kapatabilirdin.. tabii ki,bu söylediklerinde dürüst ve samimi isen..ama sen kapatmadın, çünküsoma'da olduğu gibi,ondan önceki ocaklarda olduğu gibi, hattaondan sonraki ölü sayısı az ocaklarda olduğu gibiyanlışlara izin vermemiş olsaydıno koltukta oturamayacaktın..o koltukta oturmaya devam edebilmek içinocağın sahibine ek maliyet getirecek tedbirleri aldırmadın,yapmıyorsa kapatman gerekirken kapatmadın..kapatmaya kalkışmış olsaydınkoltuktan alınacağını düşünerekoturdun, kılını bile kımıldatmadın.. artıkuzun yıllardır oturduğun koltukta yolun sonuna gelincebi'sonrası için ucuz siyasi yatırımdan başkacahiçbir anlamı ve değeri anlamı olmayancenaze evi ağıtları yakıyorsun..sanırsınız konuşan kişi,sokakta, elinden hiçbir şey gelmeyenkendi halinde, sıradan, aciz bir vatandaş..koltuklarda işlerin böyle döndüğü bir ülkedesoma'da 301 kişi toprak altında,ermenek'te 18 kişi su altında kalmış,çelik gibi'lerin umurunda mı..?E-Posta: ramazantoprak19@gmail.com

Devamını Okumak İçin Tıklayınız